Yavilioğlu'ndan önemli mesajlar...

Dr. Yavilioğlu, "Eğer siyaseti kendim için, kendi çıkarlarım ve kendime güç devşirmek için yaparsam o gün ihanet etmiş olurum" dedi.

Siyasetin gider kızıştığı en sıcak günlerin yaşandığına dikkat çeken Dr. Yavilioğlu, siyasetin en önemli damarlarından birinin de tevazzu olduğunu söyledi. Adalet mülkün temeliyse tevazzu onun kılıfı olduğunu dile getiren Dr. Yavilioğlu, hirbir partilinin kibrine yenilmemesi gerektiğini ifade etti.

Dr. Yavilioğlu şöyle konuştu:

"Yeni siyasetin önemli damarlarından biri de tevazzudur. Nasıl adelet mülkün temeliyse, aynı zamanda onun kaftanı da tevazzudur. Kibirli olmayacağız. Şu an görüyoruz ki, bizim alternatifimiz yok. Ama bu bizi kibirli kılmamalı. Bizim yeniden yenilenerek halka tekrar tekrar gitmeliyiz. alternatifsizlik bizden kaynaklanan bir durum değildir. Halkın teveccühüdür. Onların vermiş olduğu bir değerdir. Siyasetin bu damarı bizi yaşatan damarıdır. Şunu hepimizin ve kendime söylüyorum. Siyasette en genç ve en yeni olmamam asabiyle kendime de söylüyorum. Eğer sisayeti kendim için, kendi çıkarlarım için ve kendime güç devşirmek için yaparsam o gün ihanet etmiş olurum. İhanetin karşılığıdır. Bu kadar emeğin bu kadar alın terinin bu kadar çabanın ve bu kadar duanın karşılığı ben olamam. Hiç kimse de olamaz. Sayın başbakanda dahil olmak üzüre? Bu kişilerin değeri değildir. Bu milletin değeridir. Sayın başkana hepimizçin lideri, belli bir coğrafyanın belli bir kültürün lideri. Yakın tarih bunun gibi bir lider görmedi. Bu ayrı birşey. Ama eğer biz gücümüzü ve büyüklüğümüzü, halkın ve hakkın gücünün dışında kendimizden bilirsek işte o zaman yok oluruz."

"Aday adayları piyasaya düşmemeli"

Aday adaylarının ahlaki değerler üzerinde rekabet etmeleri gerektiğini söyleyen Dr. Cengiz Yavilioğlu, parti olarak uyum içerisinde çalışmak gerektiğini söyledi.

Kavgacı bir tavır dışında olmak gerektiğini dile getiren Dr. Yavilioğlu, "Bugünler piyasaların en sıcak olduğu günler. Bazı arkadaşlar aday adayı, bazı arkadaşlar bulundukları yerde tekrar hizmet etmek için çaba gösteriyorlar. Ama ben beliyorum, benim ailem kendisine çalışmaz. Ankara'ya gelen ve buradaki arkadaşlar bir ahlak ve düstur içerisinde rekabetçi bir akılla talip oluyorlar. Bizde bu çalışma ve yönetim, parti disiplini mevcut. Başbakan ve ekbinin bu topraklara kazandırdığı en büyük özelliklerleder birisi de budur. Bu güçtür değerdir. Bu maddileşmemektir. Piyasaya düşmemektir. Bir takım değerleri pazara düşürmemektir. Bizim partimizin amacı gayesi bellidir. Biz sadece kendi topraklarğımız için değil, mazlum milletlerinde haklarını korumada, belli bir coğrafyanın ve medeniyetin mücadelesini veriyoruz. Mücadelemiz, kendimize değil, hepimize bütün insanlığadır. Rekabet güzel birşey. Ahlak kuralları içerisinde olursa bir ayar ve değerde tutumamız lazım. Bize gelen arkadaşlar heyecanı olan arkadaşlardır. Kavgacı değil" şeklinde konuştu.

"Devlet milletiyle vardır"

Yakın zamanda ergenekon ve balyoz davalarına da değinen Ak Parti ErzurumMilletvekili Dr. Cengiz Yavilioğlu, darbelerle ve bayyozlarla partinin kapatılmasıyla yüz yüze kaldığını söyledi.

Osmanlı düşüncesini ve zihniyetinin bugünlere taşımak gerektiğini ve bunu parti olarak da savunduklarını söyleyen Dr. Yavilioğlu, "Ben Osmanlı düşüncesini ve zihniyetini bugüne taşımak isteyen bir insanım. Ben böyle bir partinin içerisindeyim. Partim bunu temsil ediyor. Partim dünyaya söz söyleyecek tek unsurdur. Bunu sayın başbakanıyla yapıyor. Birleşmiş Milletler gibi bir Gücebaşbakan dışında söz söyleyecek birini gördünüz mü? Hayır. Söylecek sözleri olamaz. Çünkü böyle bir medeniyet damarından beslenmiyorlar. Eğer bir damar varsa İttihat ve Terakki'den Chp'ye kadar uzanan damarı unutmamak lazım. Bu bizi yok edeci, halkın değerlerini, halkın var oluş değerlerini yok eden, halkla birlikte gelişmeyi asla kabul etmeyen, halka rağmen kendi insanını ve düşüncesini besleyen büyüten bir kesim oldu. Biz parti olarak asla bunlara zemin hazırlamadık. Biz partimizin en önemli özelliği budur. Biz bunu yaptık. Halka hizmet Hak'ka hizmettir. Sayın başbakanımızın kullandığın en önemli cümlesidir. Sonra adalet mülkün temelidir. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın', kutsal olan insandır. Var oluştur. Devlet ancak vatandaşıyla milletiyle büyür. Büyümeyen vatandaşların hiçbir şekilde büyük devletleri olamaz" dedi.