EKSİ25HABER / ERZURUM - Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından düzenlenen DASK Anadolu Buluşmaları'nın ikinci durağı Erzurum oldu.
Atatürk Üniversitesi Kültür Gösteri Merkezi'nde yapılan toplantıya Vali Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen (AKP), Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Ticaret Ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Lütfi Yücelik, Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, İl Jandarma Komutanı Albay Uysal Ağaoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı. Panel öncesi açılış konuşmasını yapan DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, Türkiye'de topraklarımızın yüzde 66'sının birinci ve ikinci derecede deprem bölgesi olduğunu söyledi. Nüfusumuzun yüzde 70'inin buralarda yaşadığını kaydeden Yazıcı, "Sanayi tesislerimizin yüzde 75'i aktif fay hatlarına yakın bir şekilde kurulmuş. Özellikle Marmara Bölgesi. 81 ilimizin 52'si birinci ve kinci derece deprem bölgesinde. Ülkenin nüfus olarak da ekonomik olarak da çok ciddi bir deprem riski altında olduğu açıkça ortada. 1900 ve 2012 yılları arasında hasar yapan 282 deprem meydana gelmiştir. 100 bini aşkın insanımız hayatını kaybetmiş 170 bin yaralı ve 700 bine yakın ağır hasarlı konut var. Geçmişe bakarak depremin her zaman olabileceğini düşünerek bir an evvel sigortayı devreye sokmamız gerekir" dedi.
İnsanları depremin değil yaptığımız konut ve eserlerin öldürdüğünü vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de zorunlu deprem sigortasının mutlaka yapılması gerektiğini vurguladı. Sekmen, "Türkiye'nin yüzde 66'sı birinci deprem kuşağında. Gelişmiş ülkelerde deprem olduğunda bir insan hayatını kaybetmiyor. Normal hayat devam ediyor. Ama bizde ufak bir deprem olduğunda bile binlerce insanımız hayatını kaybediyor. Buradaki yöneticiler olarak Erzurum'u depreme karşı yaşamı sürdürebilir bir şehir haline getirmemiz gerekir" diye konuştu.
Depremde veya büyük felaketlerde toplumun adeta kurtuluş mücadelesinde olduğu gibi bir seferberlik örneği sergilediğini ifade eden Vali Ahmet Altıparmak, şunları söyledi:
"Depremde inanılmaz yardımlar yapıyoruz. İnanılmaz fedakarlıklarda bulunuyoruz. Ekmeğimizin yarısını bölüp veriyoruz ve bir anda yönetilemez bir yardım kampanyası oluşuyor. Ama deprem bitiyor sıkıntılar o zaman başlıyor. Çünkü insanlar başını sokacak yer arıyor. Yiyecek ekmek arıyor. O zamanda hakikaten ortada bir sistemsizlik bir kargaşa yaşanmaya başlıyor. Devlet bizzat sosyal devlet olma gereği belki bütçeden büyük paylar ayırarak her biri için ev yapmak durumunda kalıyor. Ama ortada bir sigortalılık varken bunun niye yapmıyoruz anlamıyorum. Bu da bizim eleştirilecek bir konumuz. Rehavete kapılıyoruz Hiç deprem yaşamayacak gibi davranıyoruz."
YÜCELİK: DERS ALMIYORUZ
Panelde DASK Koordinatörü İsmet Güngör'ün ardından konuşan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, ülkedeki deprem gerçeğinin ne yazık ki hep yaşanan acı olaylardan sonra hatırlandığını ancak yeterince ders almadığını söyledi. Erzurum'un ikinci derece deprem riski altında olmasına rağmen, DASK poliçelerinin henüz yüzde 25 seviyelerinde olması düşündürücü olduğunu ifade eden Başkan Yücelik, "Ülkemizin ve yaşadığımız bölgenin deprem gerçeğini göz önüne aldığımızda; kentsel dönüşümün önemini de çok iyi anlamamız gerekiyor. Türkiye'nin tamamını içine alan kentsel dönüşüm süresince; toplum bilinçlendirilmeli, kentsel dönüşüm kapsamında fikirler ve projeler üretmeli, ortak akıl oluşturarak bunu paylaşmalıyız. Deprem riski taşıyan, eski, kaçak ve ekonomik ömrünü tamamlamış yapıların yerine; özlemini duyduğumuz modern şehirler ve yaşam alanlarına kavuşmak için çaba göstermeliyiz" diye konuştu.
Yücelik ayrıca, bugünün şartlarında depreme dayanıklı binalar yapmanın artık bir lüks değil, ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Panelin ardından İTÜ öğretim üyesi Mikdat Kadıoğlu ilk ve ortaöğretim öğrencilerine deprem ve zorunlu deprem sigortası eğitimi verdi.
