İstanbul Emniyet Müdürü Altınok: Bu savaşın tek kaybedeni paralel yapı olacak...

"BÜTÜN BİR MİLLET İHANETE UĞRAMIŞ"

Gazeteci Mehmet Şener'e, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki odasında konuşan Selami Altınok,"17 Aralık'tan buyana hasar tespiti yapmaktayız. Ortaya çıkan tablo öyle vahim öyle vahim ki, birileri bu milletin müşterek kurdukları devlete kastetmişler ve dış güçlerden aldıkları destekle devletimizin ne kadar sırrı ve gizli bilgisi varsa yabancı istihbarat örgütlerine servis etmişler" dedi.

"PARALEL YAPIYA YÖNELİK HUKUKSAL ALT YAPI HAZIRLANIYOR"

İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, "Neden 17 Aralık'tan buyana paralel yapıya dair bir yasal süreç işletilmiyor?" şeklindeki eleştirilere karşı ise şöyle konuştu:

"Biz paralel yapı gibi hukuk dışı yollara tevessül etmiyoruz etmeyeceğiz de. Şu sıralar bu kanun dışı oluşuma karşı hukuki altyapı hazırlanmakta, hatta bitmek üzere. Herkes çok yakında devletin bu paralel yapıya karşı nasıl bir yasal prosedür izleneceğini görecek. Yani birilerinin yaptığı gayri hukuksuzluk yanına kar kalmayacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti öyle ağaç kovuğundan çıkmış bir şey değil ki, bu paralelcilerin yargı darbesi karşısında da yerle bir olsun. Biz onlarca asırlık devlet geleneği olan bir milletiz. Üç beş korsana mı teslim olacaktık."

"PARALELCİLER EMNİYETTE İZLERİ SİLMİŞLER"

"Devlet içinde devlet olma hevesindeki paralelciler bir dönem gem'i öyle azıya almışlar ki bu ülkede dinlemedik, takip etmedik kimse bırakmamışlar. Bütün bunları da ileride şantaj aracı olarak kullanmak için istiflemişler. Fakat bir gün geldi artık kendileri de kendi sonlarının geldiğini anladı. Bunun üzerine yıllar yılı emniyet bünyesinde ne kadar yasadışı iş yapmışlarsa giderken hepsinin izlerini silmişler veya silmeye çalışmışlar ama neyse ki bu teşkilat içerisinde vicdan ehli insan sayısı onlardan daha çok. Biz şimdi işte o suç delillerini teker teker tespit ediyoruz."

"ERZURUM BURNUMDA TÜTÜYOR AMA..."

Selami Altınok, "İstanbul Emniyet Müdürü olduğunuzdan buyana Erzurum'a gelmediniz"sorusuna ise şöyle cevap verdi:

"Erzurum'u ve Erzurum'daki dostları nasıl özledim bilemezsiniz. Ama devletimizin bize tevdi ettiği bu görev öylesine hassas ve öylesine mühim ki şu sıralar bütün sevdalarımı ve hasretlerimi ertelemek zorundayım. Önce vatanımız ve devletimiz... Eşim de çocuklarım da illa da Erzurum diyor. Haksız da sayılmazlar. Ben de Cumhuriyet Caddesi'nde volta atmayı çok istiyorum. Ama önce görev, önce vatanın selameti... Bu ülke ve bu millet paralelcilerin kurdukları tuzaklardan dolayı tehdit ve tehlike altındaysa ne ben ne de bu uğurda mücadele eden diğer arkadaşlarım kişisel heveslerinin peşine düşemez. Başta Başbakanımız Tayyip Erdoğan olmak üzere, kıymetli büyüğümüz ve benim de amirim olan Efkan Ala'dan öğrendiğimiz şudur: Devlet ve millet selamette olana kadar bize ne bayram ne de düğün helaldir."