İnternet medyası, yıllardır beklenen yasaya sonunda kavuşacak. Yasayla internet yayıncıları da "gazeteci" sayılacak ve gazetecilerin yararlandığı haklardan yararlanacak. Bakanlar Kurulu'nda imzaya sunulan taslak, haber sitelerine de Basın İlan Kurumu'ndan ilan alma imkanı tanıyor.
İşte Cnnturk.com'dan
Gözde Akgüngör Pamuk'un haberi:
İNTERNET MEDYASI DERNEĞİ'NİN HAZIRLADIĞI TASLAK
İnternet Medyası Derneği tarafından hazırlanan taslak, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nde diğer sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla şekillendi.
Hükümet sözcüsü
Bülent Arınç hazırlanan taslağın Bakanlar Kurulu'nda ele alındığını bildirdi.
İnternet medyasıyla ilgili düzenlemeler getiren taslak 17 maddeden oluşuyor. Bu düzenleme ile internet haber yayıncılığı da konvansiyonel medya ile benzer haklardan yararlanacak. Yani basın sigortası, basın kartı ve Basın İlan Kurumu'ndan faydalanabilecekler.
İnternet medyası yasa taslağı neler getiriyor?- Haber portalları basın yasası içine alınacak
- Çalışanlar kanun önünde tanınacak,gazeteci olarak kabul edilecek
- Basın kartı ve basın sigortası gelecek
- Resmi ilan gelirinden yararlanacaklar (Bu henüz yasa taslağında yok, ayrı bir genelge ile düzenlenecek.)
"Yasa iki bakan eskitti"Cnnturk.com'a konuşan İnternet Medyası Derneği Başkanı
Hadi Özışık, 2005'ten beri bu yasanın çıkması için çaba harcadıklarını ve yasanın iki bakan eskittiğini (Beşir Atalay ve Mehmet Aydın) ifade etti. Bakanlar Kurulu'na giden taslağın İnternet Medyası Derneği tarafından önerildiğini ve diğer STÖ'ler ile de tartışmalar sonucu mutabakata varılarak Meclis'e iletildiğini belirten Özışık, "Yasa yürürlüğe girdiği anda yazılarımız 'internet yoluyla hakaret' bahanesiyle kaldırılamayacak, yasa karşısında da gazeteci sayılacağız" diye konuştu.
"Tüm kavramlar birbirine karışmış durumda"Bilişim Hukukçusu
Av. Gökhan Ahi ise internet medyasına Basın Kanunu içinde yer vermek amacıyla yapılan tasarıda bir çok kafa karıştıracak hüküm olduğunu vurguladı. Ahi, taslağın bu şekliyle yasalaşması halinde hangi sitenin haber sitesi olduğu, hangisinin olmadığının birbirine karışacağını söyledi. Tasarıyı hazırlayanların iyi niyetle hareket ettiğini ancak internetin doğasını anlamadıklarını belirten Ahi şunları ifade etti: "En başta "internet haber sitesi" tanımında hata var, bu tanıma göre 50 TL'ye bile satılan haber script'ini kuran ve Basın Kanunu gereğince savcılığa bildirim yapan herkes, kolaylıkla haber sitelerine tanınan haklardan faydalanabilir.
Tanımda "süreli yayın"lardan bahsedilmiş, halbuki internet ortamında anlık yayın vardır, süreli yayın olamaz, olursa da içeriğin değişmez bir şekilde günlük yayınlanması gerekir. Basın Kanunu'nda öngörülen maksimum 4 aylık şikayet süresi internet haber siteleri için de geçerli olacak. İnternetteki haberler daha uzun bir süre etkili olduğu için şikayet süresi genel şikayet süresinden az olursa hak kaybı yaratabilir. Bir başka önemli sorun, internet haber sitesinin "yer sağlayıcı" sıfatına sahip olması. Yer sağlayıcılık, içeriğini kullanıcıların oluşturduğu siteler için oluşturulmuş bir statüdür. İçeriği bizzat kendileri hazırlayan internet haber siteleri, ancak içerik sağlayıcı gibi sorumlu tutulmalıdır. Sonuç olarak, bu tasarıda tüm kavramlar birbirine karıştırılmış durumda. Eğer bir düzenleme yapılacaksa bunun gerekliliği ve faydaları tartışılarak yapılmalıdır."
5651 sayılı yasayı değiştirmiyorTaslak 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun ile 5187 sayılı Basın Kanunu'nda değişiklik öngörüyor. Ancak internet yoluyla işlenen suçlara ilişkin bizim 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'a dair bir değişiklik içermiyor.