GündemHaber Girişi : 02 Aralık 2014 13:00

Flas...Bedelli Askerlik Çıktı...

Flas...Bedelli Askerlik Çıktı...
Başbakan Davutoğlu, 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren 28 yaşından gün almış kişilerin 18 bin TL karşılığında bedelli askerlik yapacağını açıkladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu grup toplantısında partililere seslendi. Başbakan Davutoğlu toplantıdan önce gazetecilerin bedelli asklerlikle ilgili soru üzerine "Konuşmamda sürprizler olabilir, dinleyin, bekleyin" dedi.
Davutoğlu gazetecilere söylediği bu dözlerden sonra grup toplantısındaki konuşmasında, "Bakanlar kurulumuzda, 1 ocak 28 yaşından gün almış olan, 27 yaşını doldurmuş olan vatandaşlarımızın bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin lira ödeme karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar. Bedelli askerlik imkanının getirilmesiyle, hem söz konusu olan birikim hafifletilmiş olacak, hem de buradan sağlanacak kaynak savunma sanayi fonuna aktarılacak." dedi.

"BÜYÜK GURUR DUYDUM"

Başbakan Davutoğlu, "Aralık toplantısında TSK, YAŞ çerçevesinde hükümetimize özellikle silahlı kuvvetlerimizin ihtiyaçları konusunda bilgi sunmuştur. Çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. TSK açısından da gurur verici gelişmeleri dinlemekten büyük bir memnuniyet duydum. Bölgesel istikrar ve küresel askeri dengeler bağlamında da en çok dikkate alınan silahlı kuvvetlerden biridir. Bu sene içinde bahar aylarında bütün Afrika kıtasını dolaşan donanmamız, Ümit Burnunu da geçerek al bayrağı dalgalandırdılar. Afganistan'da Bosna'da Somali'de, önce TSK akla geliyor. Ben son YAŞ da aldığım bilgilerden, düzey konusunda büyük gurur duydum. Her bir komutanımızı ve erimizi tebrik ediyorum." diye konuştu

"ASKERLİK YAPMADAN ER VE ERBAŞ OLABİLECEKLER"

Davutoğlu, "Bu çerçevede iki önemli değerlendirme yaptık. Birincisi inşallah önümüzdeki aylarda daha fazla üzerinde duracağımız konu, yapısal reform sürecine girmesi. Teknoloji yoğun savunmaya geçişin güçlendirilmesi. 2033 yılına kadar teknolojik kapasitesinin artırılması konusunda kararlar almıştık. Bundan sonra da savuma sanayimizi güçlendireceğiz. İkincisi, personel yapılanması bağlamında da uzmanlaşmış yapıya dönüşmesi konusunda önemli kararlar aldık. Bu talep üzerine, sözleşmeli er ve erbaş alımlarıyla ilgili ciddi kolaylaştırmalar getiriyoruz. Bu alımları 20 yaşına kadar indireceğiz, askerlik yapmadan da er ve erbaş alabilecek. Böylece askerliği meslek edinmiş mensupların oranını artıracağız." ifadelerini kullandı.

BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU'NUN AÇIKLAMALARINDAN SATIRBAŞLARI:

"ENGELLİLERE SAHİP ÇIKTIK"

Yarın 3 aralık dünya engelliler günü. Engelli kardeşlerimiz burada. Biraz önce konya'dan 7 veya 8 yaşında elmas kızımız geldi, bütün engellilerimiz adına bana ve sizlere selamlarını iletti. Her zaman engelli kardeşlerimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Aslında bu insani ve vicdani bir görev. Bütün Ak Parti iktidarları döneminde gururla yaptığımız bir şey. 2010 yılında engellilere pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık. 2013'te özürlü, çürük, sakat gibi ibareleri kaldırdık. 65 yaş üstündekilere bağlanan aylıkları yüzde 200-300 artırdık. Engelli maaşlarını genişlettik. Sadece Türkiye'de değil dünyada devrim mahiyetinde bir adım attık, evde bakım aylığı uygulamasıyla aileler engellilere sahip çıktı. Ayrılan bütçeyi 83 kat artırdık. Çarpıcı bir rakam.

"ENGELLİLERİMİZ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ"

Türkiye bütçe sınırlamaları olabilir ama gönlü gani bir milletin devletidir bu devlet. 3,3 katrilyon lira ödeme yaptık sadece evde bakım hizmeti olarak. İnşallah en kısa zamanda engellilerimiz için ücretsiz toplu taşıma için gerekli kararı alacağız. İşitme engelli kardeşlerimiz için işaret dilinin gelişmesine karar verdik. Engelli istihdamı bir başka karardı. Terk edilmiş durumda olmamalıydılar. Bu noktada çok geniş bir çalışma yürüttük. İlk defa engelliler için geçerli KPSS'yi gerçekleştirdik. Şimdi 34 bin 088 engelli memur olarak kadrolarda çalışıyor. Bu çerçevede bundan sonra da engellilerimiz için ne gerekiyorsa, bu salonu şereflendiren engelli kardeşlerimize de teşekkür ediyoruz.

"ZARAFET VE NEZAKET KAZANACAKTIR"

Yine bu hafta 5 Aralık'ta, kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkının tanındığı günün yıl dönümü. Seçme ve seçilme hakkı için çaba sarf eden ve bu hakkı kullanan bütün vatandaşlarımıza saygılarımı iletiyorum. Kadınlarımız bu hakkı kullanarak siyasi hayatın içinde ne kadar yer alırlarsa, siyasi hayatımız zarafet ve nezaket kazanacaktır. Son yurt içi ziyaretlerimde bizi büyük bir heyecanla karşılayan kadın kollarımıza bir kez daha selam ediyorum.

"NARKO TİMLER KURULDU"

İlk bakanlar kurulunda sağlık bakanlığımızda yaptığımız çalışmalar sırasında uyuşturucuyla mücadele şurasını toplama kararı almıştık. İlk defa çok geniş katılımlı bir araya geldik. Çalıştaylar tertip edildi. Şu anda mücadele konusunda kapsamlı bir eylem konusunu hayata geçiriyoruz. Bu çerçevede, önce Türkiye'nin bütününde uyuşturucu haritasını çıkartacak şekilde, tespit çalışması yapacağız. Mahallelere kadar ineceğiz. Daha sonra koruyucu anlamda atılacak adımların kapsamını genişleteceğiz. Okul ve çevresi tanımını da genişleterek tedbirleri tek tek hayata geçireceğiz.

Bunun yanında, bunların ötesine geçen konularda önleyici tedbirleri artıracağız. Narko timler, uyuşturucu tacirlerinin bütün networkunu kesmeye, bağlantılarını yok etmeye kararlıyız. Bağları koparacağız ve terörist muamelesi yaparak birer birer üstlerine gideceğiz. Bu geleceğimizle ilgili bir meseledir. Hiçbir taviz söz konusu olmayacak. Bu aşamadan sonra uyuşturucu belasına tutulmuş kardeşlerimiz için kademeli bir strateji geliştirdik. 7-24 danışma hattı kurduk. Narko timler, amatemlerle tam bir uyum içinde örgütleneceğiz.

"2023 YILINDA UYUŞTURUCUYU BİTİRECEĞİZ"

Yapısal bir reform da gerçekleştiriyoruz. Her yıl uyuşturucuyla mücadele şurası kararları izleme komitesi toplanacak, Bülent Arınç başkanlığında koordinasyon üst kurulu oluşturuyoruz, ayrıca teknik kurul oluşturuldu.

Her bir ilde uyuşturucuyla mücadele komiteleri, her bir mahallere narko timler kuruyoruz. Kesinlikle uyuşturucu Türkiye'de en kısa zamanda yok edeceğiz. Şu anda yüzde 2,7 civarında olan 15-24 yaş arası uyuşturucu kullanımı, alacağımız tedbirlerle, viranelerin de yok edilmesiyle 2018 yılında yüzde 1,5'e, 2023 yılında marjinal bir düzeye indirme durumundayız.

"HALKIMIZLA YÜRÜYORUZ"

Bir kez daha vurgulayarak uyararak söylüyorum, bir takım algı operasyonları karşısında milletimiz bilmelidir ki, Türkiye hem barbar Suriye'nin, hemde barbar IŞİD terör örgütünün karşısındadır. Türkiye, Kobani'de de Halep'te de Şam'da da nerede olursa olsun kim zulüm yaparsa yapsın, hangi niyetle yaparsa yapsın onun karşısında olmuştur. Mazlumun yanında olmuştur, olmaya devam edecektir. Kim ne provokasyon yaparsa yapsın çözüm süreci inşallah başarıya ulaşacaktır. Bundan sonra da bölgeye yapacağım her ziyarette STK'larla buluşarak, çözüm sürecinin bütün halkımızla yürüdüğünü göstermeye devam edeceğiz.

"ONLARIN İZNİNİ ALARAK..."

Şanlıurfa, Erzurum, Kars, Kırklareli, güney sınırımızdan ta Yemen'e kadar şehitlerimize kadar tüm halklara selam verdik. Kars'a giderek Orta Asya'ya Semerkand'a kadar selam ilettik. Edirne'ye geldik Üsküp'e selam ilettik. Biz tek bir kesime hitap eden bir hareket değiliz, bütün vatandaşlarımızla kucaklaşan, kardeş halklara dostluk eli uzatan bir hareketiz. Yine dikkatinizi çekerim ilk kongrelerimizi Erzurum'da başlattık. Erzurum kongresinin gerçekleştiği salona önce gittim, o ecdadın huzurunda, onların iznini alarak il kongremize öyle geçtim. Nasıl istiklal meşalesini yakmıştı, bizim Erzurum kongremiz de yeni Türkiye'nin ilk işaretlerinin verildiği mekan oldu.

"AYNI GÜNLERDE AYNI SESİ VERİYORLAR BÜTÜN DÜNYAYA"

oradan Balıkesir'e geçtik. Niye biliyor musunuz? Bir gün sabah Doğu'da olacağız, akşam Batı'da. Belki zor olacak ama herkese şunu göstereceğiz, her yerde varız, her yerde olmaya devam edeceğiz. Nakış nakış işleyeceğiz Türkiye'nin haritasını. Erzurum'dan niye Balıkesir biliyor musunuz? 23 Temmuz 1919'da Erzurum, 26 Temmuz'da da Balıkesir kongresi. Daha Atatürk Samsun'a çıkmadan, Vehbi bey 41 yiğit arkadaşıyla birlikte Kuvayi Milliye'yi ilan etmişti. İzmir işgal edilmiş, iki gün sonra Vehbi Bolak, Alacamescit'te toplanıyor, Allah huzurunda söz veriyor ve Kuvay-i Milliye ateşini yakıyor. 23 Temmuz'da Erzurum'da doğulu yiğitler toplanıyor. Aynı günlerde aynı sesi veriyorlar bütün dünyaya.

"VATANDAŞIMIZIN GÖNLÜNE GİRMEDİKÇE TÜRKİYE'DE SİYASET YAPILAMAZ"

Şimdi bu dönemde yeni Türkiye'yi inşa ederken aynı mesajı kuvayi milliye meydanındanv erdik. Türkiye'yi gezin derken, sizi zora sokmak için söylemiyoruz. Bu olması gerekendir, bir gün anadoluda bir gün trakya'da. Ama her bir vatandaşımızın gönlüne girmedikçe Türkiye'de siyaset yapılamaz. Abbas Necati bey 23 temmuz 1919. Erzurum kongresine katılıyor, dersimli. Oradaki milli istiklal mücadelesine öncülük ediyor. Vehbi bolak bey, Balıkesir'de aynı yemini ediyor.

Şimdi bir bölgeyi bir bölgeden üstün görenlere soruyorum. Dersimli abbas necati ile Balıkesirli Vehbi beyi bir araya getiren ruhtan niçin rahatsızsınız? Bizim için çözüm süreci kuvayi milliye sürecinin devamıdır.

"KILIÇDAROĞLU BU İKİ YÜZLÜLÜKTÜR"

Çözüm süreci kuvayi milliyenin ayrılmaz bir parçası olarak, milleti tekrar kardeş kılma misyonunun adıdır. Bunu anlatmaya devam edeceğiz. Maalesef muhalefetin genel başkanları, küçük hesaplar içinde, kendi dar mahallelerine konuşuyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun son demeçleri gerçekten ibretlik. HDP ile koalisyon sorularına cevap verdi. İzmir'e gidip ulusalcı olup, Diyarbakır'a gidip başka bir dil kullanmak işte bu iki yüzlülüktür.

Bizim Erzurum'da ve Balıkesir'de Kars'ta Balıkesir'de konuşmamızı alsınlar, aynı dili konuşuyoruz. İşte aramızdaki fark bu. Onlarsa farklı dillerle halkı bir şekilde oyalamaya çalışıyorlar. Yine kılıçdaroğlu, bir partiliye öfkeyle kızdıktan sonra dedi ki "bu partiye demokrasiyi ben getirdim" demek ki bu partide daha önce demokrasi yoktu. Bizim dediğimizi, bunu teyit ediyor.

"BİZ BARAJ FALAN TANIMAYIZ, SADECE MİLLETİ TANIRIZ"

Sonra da Baykal'a sormak lazım, CHP'de demokrasi var mıydı yok muydu? Yaşayan genel başkanlara sormak lazım. İşte aramızdaki fark bu. O reddi miras eder, mirasıyla yüzleşmekten kaçınır. Biz AK Parti mirasını, bu milletin derin mirasını gururla taşıyoruz.
Şimdi bu vesileyle Anayasa Mahkemesi etrafında yapılan tartışmalar ve baraj konusuna değinmek istiyorum. AK Parti hiçbir baraj takıntısı olmayan bir partidir. Bu baraja rağmen, yeni Türkiye'nin fidanı olan AK Parti iktidara geldi. Her seferinde oylarımızı artırarak bugüne kadar geldik. Biz baraj falan tanımayız, sadece milleti tanırız.

"SANDIKTAN BAŞKA BİR İRADE ÇIKMAYACAKTIR"

2013'de, sayın genel başkanımız, cumhurbaşkanımız çağrıda bulundu, gelin barajları sıfırlayalım, gerekirse dar bölgeye geçelim, daraltılmış bölge 3-5 arası baraj. Yada mevcut sistem. Hiçbir cevap vermedi diğer partiler. Tam bir sükut haline geçiştirdiler. Kendileri korkuyorlar, biz barajdan korkmayız. Barajdan korkanlar, tekliflerimize cevap vermeyenlerdir. Ama bunun yanında, daha önce bu konuda AK Parti'nin milletvekilliği dahil temsili artırmak için teklifi oldu, iki karar var. 1995 AYM'nin aldığı karar. 2008'de de AİHM'in aldığı karar. Her ikisinde de bu talepler reddedildi. Hem Türk hukuk sistemi tarafından, istikrar ile temsil arasında denge gözetmek amacıyla, hem de AİHM tarafından. Bu bir iç mevzuat hususudur denildi. Şimdi seçimlere 6 ay kalmışken bu tartışma neden başlatılır? Biz AYM'nin önüne gelen davaya bu çerçevede bakarak karar vereceğine inanıyoruz. AYM'nin dün yaptığı açıklama önemli bir mesajdır. Türkiye'de böyle bir siyasi dizayn yapılmasına izin vermeyiz. Seçimler vaktinde, hukuk kuralları içinde yapılacaktır. Yine sandıktan yine milletin iradesi çıkacaktır, başka bir irade çıkmayacaktır."
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.