GündemHaber Girişi : 07 Ocak 2014 01:51

Erdoğan'ın 36 yıllık yol arkadaşı... Kitap kurdu bir bakan...

Erdoğan'ın 36 yıllık yol arkadaşı... Kitap kurdu bir bakan...
Süleyman Demirel'in bursuyla okudu, işportacılık yapıp balon ve çorap sattı. Çalışkanlığıyla tanınan kabinenin yeni bakanı, tam bir kitap kurdu...
EKSİ25HABER / ERZURUM - Süleyman Demirel'in bursuyla okudu, işportacılık yapıp balon ve çorap sattı. Çalışkanlığıyla tanınan kabinenin yeni bakanı, ilk tatilini 1981 yılında kullanmış. Erzurumlu ve İstanbul'un tek bakanı olan bu isim tam bir kitap kurdu...
Ömer Süt'ün haberine göre, Çiçeği burnunda bakan olan İdris Güllüce, Çevre ve Şehircilik Bakanı olmasıyla dikkatleri üzerine topladı. Uzun süredir siyasetin içerisinde olan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yıllardır yaptığı yol arkadaşlığıyla tanınan Bakan Güllüce, renkli kişiliği ve ilginç hayat hikayesiyle de ilgi çeken bir kişiliğe sahip. 
AK Parti İstanbul Milletvekili olan Bakan Güllüce, eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın görevden ayrılmasıyla birlikte kabinede "İstanbul'u temsil eden tek bakan" olma özelliğine sahip oldu. Başbakan Erdoğan'la birlikte İstanbul'u temsil eden Güllüce, 1950 yılında Erzurum'un Hasankale ilçesinde dünyaya geldikten sonra yarım asrı aşkın bir süreden beridir İstanbul'da ikamet ediyor. 
Tam bir İstanbul aşığı olan Bakan Güllüce, ilkokulu memleketinde bitirmesinden sonra babası Hüseyin Bey'in din görevlisi olması nedeniyle 1961 yılında ailesiyle birlikte Üsküdar'ın Selamsız semtine yerleşir. İstanbul'un çeşitli semtlerinde ikamet eden Güllüce, liseyi Haydarpaşa Meslek Lisesi'nden; yüksek öğrenimini ise Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi'nden mezun oldu. 
Güllüce, yüksek lisansını Gebze Yüksek Teknoloji Üniversitesi'nde Yönetim Organizasyon alanında tamamlad. Yüksek lisansını yaparken Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Bölümü'nü bitirdi. Hem okul hem özel yaşamı hem de iş hayatı İstanbul'da geçen Güllüce'nin siyasi hayatı da oldukça hareketli ve renkli geçti. 
BURAYI İYİ OKUYAMİREM...
Erzurum'dan İstanbul'a geldiğinde ortaokul ve lise yıllarında dil konusunda zorluk yaşayan ve hatta dalga konusu halime gelen Güllüce, o yıllarda yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Birinci sınıfı Erzurum'da okudum. İngilizce , birinci karnemde 9, ikinci karnemde 10'du . Dersimize bir Albay geliyor, başarımdan dolayı, bana hediyeler alıyordu. İstanbul'a geldik... Orta ikinci sınıftayım... İngilizce dersi... Ne var ki biz Erzurum`da, dokuzuncu derse kadar okuyabilmişiz. İstanbul'daki arkadaşlar ise, birinci sınıfta on altıncı derse kadar okumuşlar. Hocamız, öğrencilerine, İngilizce olarak, 'Tahtaya kalk', 'Kitabını aç' gibi bilgileri öğretmiş. Ben bunları bilmiyordum. Bana, 'Tahtaya kalk!' demiş öyle bakıyorum!.. Dediler ki, 'Sana , 'Tahtaya kalk' diyor'. Kalktım... Sonra, 'Filanca dersi aç' demiş... Tabii onu da anlamadım... Arkadaşların uyarısıyla, o dersi de açtım ama anladım ki, onlar benden hayli ileri... Dedim ki: 'Öğretmenim biz bu derse kadar gelmemiştik. Onun için burayı iyi okuyamirem!' (Erzurum şivesiyle 'gelirem' 'gidirem' denilirdi.) Bana, 'Otur' dedi . 'Sen daha Türkçe bilmiyorsun kardeşim! Bir de ben sana İngilizce öğreteceğim!'" 
O günkü yaşananlardan oldukça etkilendiği belli olan Güllüce, hem İngilizce'yi hem de Arapça'yı iyi konuşacak seviyede öğrenir. 
Lisedeyken dönemin başbakanı Süleyman Demirel bursuyla okuyan Güllüce, Tohum dergisi okuyarak Necip Fazıl Kısakürek'i anlayarak dünya görüşünün temelini oluşturuyor. Lisedeyken işportacılık yapan, balon, çorap satan ve kadınların dikişi makinelerini tamir eden Güllüce,  üniversitedeyken de akşamları çalışıyordu. 
İLK TATİLİNİ 1981 YILINDA YAPTI
Hayatının her safhasında hareketli bir dönem yaşayan Güllüce'nin 1981 yılının sonuna kadar hiç tatil yapmadığını öğrendiğimizde şaşkınlığımızı gizleyemedik. 27 Ağustos 1981 yılına kadar sürekli bir çalışma temposu içerisine giren Güllüce, ilk kez gittiği Libya'da Cuma günü tatil olduğundan ilk defa tatilini burada yaptı. Tatil yapmanın keyfini tadan Güllüce'ye göre, o gün hayatının en uzun günüydü.
Yıldız Teknik Üniversitesi'nde okuduğu öğrencilik yıllarında ülke gündemini yakından ilgilendiren konulara duyarsız kalmayan Güllüce, 1977 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra, uzun sürecek olan siyasi hayatına da başlangıç yapmış oluyordu. Güllüce, genel başkanlığını Necmettin Erbakan'ın yaptığı Milli Selamet Partisi'nin Kartal Gençlik Kolları Başkanı olduğu sıralarda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aynı partinin İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığı görevini sürdürmektedir.
BIRAKIN BELEDİYE BİNASINI BİR ODASI BİLE YOKTU
Başbakan Erdoğan'la yaklaşık olarak 36 yıllık bir dava arkadaşlığı olan Güllüce ile Başbakan Erdoğan'ın yolları 1980'li yıllarda Refah Partisi İstanbul İl Yönetim Kurulu'nda bir daha kesişir. Refah Partisi'nin İstanbul'daki zaferinde oldukça önemli bir yere sahip olan Güllüce, AK Parti'nin kuruluşu ile birlikte partide aktif rol alır. Güllüce, Üsküdar ve Kartal Belediyesi Meclis Üyeliği, 3 dönem Tuzla Belediye Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekilliği, son olarak da AK Parti'nin 23. ve 24. dönem milletvekilliği görevlerinde bulundu. 
3 dönem üst üste Tuzla Belediye Başkanı olan Çevre Bakanı İdris Güllüce, 1992 yılında belediye başkanı olduğunda bırakın belediye binasını, Güllüce'nin bir odası hatta oturacağı bir koltuğu dahi yoktu. Tuzla Belediyesi'nin binası olmadığından, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Nurettin Sözen'den sadece bir oda isteyen Güllüce, mührünü de 15 günde alabilmiş.
TELSİZ ALABİLMEK İÇİN ANKARA'YA 20 KEZ GİTTİM
O zaman Refah Partili olan Güllüce, devletin her kademesinde zorluklarla karşılaşmış. Mesela, haberleşme için kullanılan bir telsizi bile alabilmek için Ankara'ya 20 kez gittiğini anlatan Güllüce, o dönemde de Başbakan'ın Süleyman Demirel olduğunu da hatırlatıyor tabi ki? İşin ilginç tarafı, bir zamanlar Süleyman Demirel bursuyla okuyan İdris Güllüce yıllar sonra Süleyman Demirel'e rakip olmuştur. 
"TUZLA'NIN HER SOKAĞINDA EMEĞİM VAR"
Tuzla'nın her caddesi, sokağı, kaldırımı, taşı ve ağacında emeği olduğuna dikkat çeken Güllüce, Tuzla'yı İstanbul'u en modern ilçelerinden biri haline getirdi.
20 BİN KİTAPLIK KÜTÜPHANESİ OLAN KİTAP KURDU BİR BAKAN
Türk Edebiyatı'ndan Dünya Edebiyatı'na, Osmanlı ve Türk tarihinden Batı tarihine kadar hemen hemen her alanda kitap okuyan Güllüce'nin özel kütüphanesinde yaklaşık olarak 20 bine yakın kitabı mevcut. Bunları özel bir digital sistemle arşivleyen Güllüce, deyim yerindeyse kütüphanesine gözü gibi bakıyor. Bakan Güllüce için okumanın yeri ve zamanı yok? İster makam arabasında, ister Meclis'te, ister sokakta, isterse uçak ve metrobüste?
Güllüce'nin kitap okuma dışında kum saati ve tespih koleksiyonu gibi merak duyduğu alanlar da var.

Kaynak: Ömer Süt/Haber7








Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.