Çat Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç, "Erzurum'da eksi 35 derecede yaşam sürdürmek demek; Erzurum sevdasıyla yanıp tutuşmak demektir.
EKSİ25HABER / ERZURUM - Çat Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç, "Erzurum'da eksi 35 derecede yaşam sürdürmek demek; Erzurum sevdasıyla yanıp tutuşmak demektir. Dolayısıyla devletin yapması gereken şey, bu sevdanın karşısında bu bölge insanına destek elini uzatmaktır" dedi.
Çat Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin çok altında seyrettiği Erzurum'da, zaten geçim mücadelesi veren insanların bir de ısınma külfeti altında ezildiğini söyledi. Hava sıcaklığının Erzurum'da neredeyse sıfırın altında 40'a dayandığının altını çizen Başkan Kılıç, "Kim ne derse desin, bu olay kesinlikle bir afet halidir. Ve Erzurumlu bu afet karşısında memleketinin her türlü zahmetine ve çilesine katlanıyorsa, bunun adı da Erzurum aşkıdır, memleket sevdasıdır. Başka bir ifadeyle Erzurum insanı, Anadolu'nun muhkem bir kilidi olan bu şehirde vatan nöbeti tutmaktadır. Hal böyle iken devletimize düşen en büyük sorumluluk, tarih boyunca bu nöbetini bir an olsun aksatmamış olan Erzurum insanına yardım ve destek elini uzatmaktır. Devletimiz, Erzurum halkı için çetin bir imtihana dönüşen kış mevsimlerinde mali açıdan varlığını mutlaka hissettirmelidir" diye konuştu.
KILIÇ: ERZURUM DEVLETTEN ALACAKLIDIR
Erzurum'da insanların 6 ay boyunca ısınma giderlerini karşılamak için çalıştıklarını kaydeden Başkan Kılıç, "Asgari ücretin bin 300 lira olduğu bir dönemde eğer ki bir aile ayda en az 500 liralık doğalgaz faturası ödüyorsa, herkesin durup düşünmesi gerekiyor. Geçmişte de bu böyleydi, günümüzde de böyledir: Erzurum insanı kesinlikle devletten alacaklıdır. Devletimiz Allah'a şükür her türlü imkana sahip durumdadır. Dolayısıyla ısınma giderleri, bu şehir insanının sırtındaki en büyük yük olmaktan kurtarılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Başkan Kılıç, Erzurum'da bugün yaşlı bir çiftin soba gazından zehirlenip hayatını kaybettiğine dikkati çekerek, "Bu hadise bile başlı başına Erzurum'daki kış mevsiminin nasıl bir çile ve kahır anlamına geldiğini göstermektedir. Bu çileyi bertaraf etmesi gereken de, siyasi iktidarın ve dolayısıyla devletin ta kendisidir." Dedi.
