Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Irak ve Suriye'nin girift biçimde birbirine bağlanmış durumda olduğunu ve büyük bir krizin kapımızda olduğunu belirtti.
"KİMSE TALEP ETMEMESİNE RAĞMEN İNİSİYATİF ÜSTLENDİK"
"2006'da kimse bizden talep etmemesine rağmen İstanbul'da tüm Sünni direnç gruplarını bir araya getirmek amacıyla bir inisiyatif üstlendik. 4 ay boyunca ben kişisel olarak, başdanışman olarak müdahildim ve Sünnilerin tüm liderleri, siyasi arenadan dışlanmış olan bütün paydaşlar, o dönemde dışlanmış olanlar 4 ay boyunca bu toplantılara dahil edildi ve tüm Sünni menşeli direnç gruplarının temsilcilerini bir araya getirdik. Seçim sürecine dahil oldular bu inisiyatif sayesinde. Sünnilerin aşırı radikal grupları, bu süreçten çekildi. Şiiler, Sünniler, İranlılar ve Amerikalılar çok mutluydu. Bizler gerçekten geleceğe dönük olarak çok umutluyduk. 2009'da yeniden aynısını yaptık. Geçen 4 yıl içinde bütün Sünni liderler, ılımlı Sünni siyasetçiler sistemden izole edildi ve politik hayatın dışında bırakıldı. Sünnilerin topluluk kimliği, ulusal kimliğinden daha önemli hale geldi. Kriz yönetimi, Bağdat'taki liderlerin elinden çıkmıştı artık. Eğer Sünni liderlerin, Sünni kitleler nezdinde bir güvenilirliği olsaydı ve siyasi hayatın dışında bırakılmasalardı, kriz Bağdat'ta kendi aralarında akılcı bir müzakereyle sonuçlanabilirdi. Bir diğer taraftan Şii topluluğu artık devletin sahibi gibi hissetti, kendilerine öz güveni geldi. Kürtler tabii öz güvenliydi ve Sünniler yalnız bırakıldıklarını düşündü. Sonra toplumun en alt seviyesinde yeni bir ivme ortaya çıktı maalesef ve o ivme de şu anda yaşadığımız krizin sebebidir."
"BİR FIRTINA GELİYOR"
Dışışleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki duruma değinirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın 2011'de Halep'te Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile yaptığı toplantıda "Bir fırtınanın geldiğine" ilişkin uyarıda bulunduğunu ve "Artık siyasi sistemi eskisi gibi devam ettirmenin mümkün olmadığını, seçimlere gidilmesi gerektiğini" söylediğini hatırlattı.
Kriz esnasında devlet içi, toplum içi ara buluculuk faaliyetlerinin işe yaramadığını görünce, bölgesel inisiyatiflerle çalışmaya başladıklarını ve daha sonra "Suriye'nin Dostları"nı oluşturduklarını anlatan Davutoğlu, "Bütün bu süreçlerde Suriye rejimini destekleyen ülkeler sessiz kaldı. Çünkü Esed'in kolaylıkla bu süreci kontrol edebileceğine ve halkını bastırabileceğine inanıyorlardı" dedi.
"Irak VE SURİYE ARTIK TEK BİR CENAH"
Artık Irak ve Suriye'nin tek bir cenah haline dönüştüğünü belirtenDavutoğlu, "BM Güvenlik Konseyi'nin doğru zamanda doğru insani, evrensel değerlere atıfta bulunarak hayata geçiremediği inisiyatiflerden dolayı bu noktaya gelmiş bulunuyoruz. Irak ve Suriye girift bir biçimde birbirine bağlanmış durumda" dedi.
"SURİYE İÇİN Cenevre 2 TOPLANTILARI KAÇMIŞ BİR FIRSATTIR"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen İstanbul Arabuluculuk Konferansı'na katılarak bir konuşma yaptı. Hilton Oteli'nde düzenlenen konferansta konuşan Bakan Davutoğlu,Ukrayna, Irak ve Suriye'de benzer oluşumlar olduğunu belirterek "Suriyeiçin Cenevre 2 toplantıları kaçmış bir fırsattır. Ben oradaydım, İbrahimi bu olaydan sonra BM Güvenlik Konseyi'ne bir rapor sundu. Başarısızlığın sebebini açıkladı. Başarısızlık Cenevre 1 bildirgesi ile ilgili değil, Cenevre2'nin fedakarlıkta bulunma azminin eksikliği ile ilgili dedi. Cenevre 1 bir geçiş hükümeti kurulmasını öngörüyordu. Ancak paydaşlar bu geçiş dönemini duymak bile istemediler. Rejimin temsilcileri de "teröre karşı mücadele edeceğiz" ve muhalifler "teröristtir" dedi" diye konuştu.
"ESED SONSUZA KADAR LİDER OLARAK KALACAĞINI DÜŞÜNÜYOR"
Türkiye'nin arabuluculuğu konusunda da Filipinliler örneğini veren Bakan Davutoğlu, "Herkes yüz yüze konuştu ama Suriye'de bu olmadı. Beşşar Esed bunun Suriye'de olmasına izin vermedi. Çünkü muhatapları olsun istemedi. Esed, sonsuza kadar lider olarak kalacak düşüncesini taşıyor" şeklinde konuştu.