Başbakan Erdoğan, Pakistan dönüşü gazetecilern sorularını yanıtlarken yapılan operasyonların AK Parti'nin oyunu etkilemeyeceğini savundu.
- Parayı evde saklaması doğru mu?
Eğer mevzuat itibarıyla makbuz teslim edilmişse, parayı veren hayır sahibi de bunun çıkışını kayıt altına aldıysa mesele yok. Hayır sahibi de, okul yönetimi de bunu söylüyor. Emniyetteki yetkililerin yapacağı şey, bu olayın bankayla en ufak bir bağlantısı var mı, yok mu onu arayıp bulmak.
- Operasyonun asıl itibarıyla Halkbank'a zarar vermeyi hedeflediği iddialarına ne diyorsunuz?
Operasyonla birlikte bankanın değeri nereden nereye geldi? Bankanın piyasa değeri 25 milyar doları bulmuştu. Bankanın değerinin düşmesine yol açanların bunun bedelini ödemeleri lazım. SPK buna bakacak. Bu suçun cezası mahkûmiyetse onu çekecek. Bedeli neyse ödemeleri lazım. Bunlar hâlâ ülkeyi sahipsiz sanıyorlar.
"AMAN ARKADAŞLAR 'ÇANTA' İLE BİR YERE GİRİP ÇIKMAYIN"
- Operasyonun kilit ismi gibi görünen bir Reza Zarrab var, bu kişi hakkında ne biliyorsunuz?
Altın ihracatı yapan bir zat. Ülkeye katkısının olduğunu biliyorum. Hayır işlerine girdiğini biliyorum.
BİLAL ERDOĞAN İDDİASI
- "Operasyonun asıl hedefinde Erdoğan var" deniliyor, ne dersiniz?
Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Buralardan Tayyip Erdoğan'a vurmaya kalkarlarsa avuçlarını yalarlar. Bunu bildikleri için etraftaki arkadaşlara saldırıyorlar. TÜRGEV üzerinden oğlumun (Bilal Erdoğan'ın) da ismi geçirildi. Neymiş, vakıfla ilgili bir imar değişikliği için talepte bulunmuş. Vakıfla ilgili imar değişikliği için belediyeye gitmek suç mu? Belediye Başkanı'na (Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir) söyledikleri şeylere bakın: "Bina yaptı, 25 yıllığına TÜRGEV'e kiraladı" diyorlar. Yapar.
-Belediyelerin sosyal işlere yoğunlaşması suç değil. Bilakis oldukça doğal. Sosyal iş yapmayan belediye var mı?
Belediye yurt yapıp 25 yıllığına kiralıyor. Buna bir şey diyemezsiniz. Benzer şekilde İSTEK Vakfı'nda, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nde (ÇYDD) yapılmış uygulamalar var. Türk Eğitim Vakfı'na (TEV) kadar inip bunlara bakmak lazım. Neticede orası bir yurt. Bilal Erdoğan'ın oteli değil. TÜRGEV'den dolaşıp bana gelmek istiyorlar. Oğlum oranın yönetiminde. Mustafa Demir ve Ümraniye Belediye Başkanı bunun yönetiminde. Büyük kızım Esra yönetiminde. Yükseköğrenim öğenci yurdu orası. Çok övündüğüm bir yurt. Kartal İHL'nin yanında da öyle bir yurt yapıldı. Bunları desteklemeleri lazım. Bu işlere destek vermeyenler Cumhuriyet Gazetesi mantığına sahip olanlardır, inançlı insanlara tahammülü olmayanlardır.
"OYUMUZ ETKİLENMEZ"
- Gündeme gelen operasyon, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde oylarınızı olumsuz etkiler mi?
Buna inanmıyorum. Oyumuzu etkilemesini beklemiyorum. Karadeniz'i gördünüz,Ordu'yu Giresun'u, Trabzon'u... Biz bindirilmiş kıtalarla gezmiyoruz. Bu saldırılar safların sıklaşmasına neden olacak. Eserlerimiz ortada. Bu iktidar yolsuzluk ortağı olsa o eserleri nereden yapacaktı?
- Gerginliğin Ak Parti'ye yaradığını söyleyenler var...
Bazen de gerginlik ürettiğimizden şikâyet edenler var.
"KİMSENİN YÜZÜNE KAPI KAPATMAYIZ"
- Devlet içinde çeteleşmeden söz ediyorsunuz. Ama o zaman da şöyle itirazlar söz konusu oluyor: "Eğer bir çete varsa bunun karşılığı o kişileri bir masadan kaldırıp öteki masaya oturtmak değildir. Çete değillerse de çete demek yanlıştır." Bu itiraza ne dersiniz?
Mevcut 657 Sayılı Kanun ile bunu yapamazsınız. Bir anonim şirkette güvenini istismar edeni; ihbarını, kıdemini verip kapının önüne koyarsın. Ama devlette olmuyor. 657 Sayılı Kanun engelliyor. Zaten o yüzden hep devlete kapağı atmak istiyorlar. Devlet kapısına kapağı atan kendini güvende hissediyor. Emekliliğe kadar işi garanti çünkü. Yaşanan gelişmeler bize ufuk açıyor. Anayasal ve yasal değişiklikler gerekiyor. Bu da kolay iş değil.
- Emniyette şimdi yerlerini değiştirdiğiniz bürokratları atamış olmaktan dolayı pişmanlığınız var mı?
Bu iş bizim dönemimizde başlamadı. 1979-80'lere dayanıyor. A'dan Z'ye her şeyi bilemezsiniz. İyi niyetle bakıyorsunuz, iyi çalıştığını görüyorsunuz. Kaldı ki bir yıl öncesine kadar herhangi bir sıkıntı da yaşamadık. O yüzden "Beraber yürüdük biz bu yollarda" dedik.
- Yine beraber yürür müsünüz?
Allah'ın takdiri, niye olmasın? Biz hiçbir zaman kimseye kapıyı kapatmadık. Daha önce de, "Şimdiye kadar bu iktidardan ne istediler de vermedik" demiştim. Şimdi yine tekrarlamış olayım.
- Bu ifadeniz yeniden beraber yürümek için bir çağrı mı?
Her zamanki çağrımızdır. Siyasetçi hiçbir zaman kapıyı kapatmaz. Kapatırsa siyaset yapamaz.
- Çete, örgüt gibi ifadeler kullanırken ayrım yapmıyorsunuz, birileri de bunun üzerine alınabiliyor. "Hangi çete bu kadar çok hayır işi yapar?" diyorlar.
Çete hayır işi yapmaz ama birileri işlerini o çeteler üzerinden yapar. Derin devletin içinde çeteler var, onlardan yararlanıyorlar. Ak Parti gücünü derin milletten alıyor. Onlar da derin devletten alıyor.
DİNLEME İDDİALARI
- Başbakanlık'ın dinlenmesi söz konusu olmuştu, bir böcek olayı vardı. O konuda ulaştığınız bulgular nelerdir?
Başbakanlık Teftiş Kurulu o konudaki çalışmasını tamamlamak üzere. Bittiğinde açıklayacağız.
- İncelemede oklar nereyi gösteriyor?
Açıkladığımızda okların nereyi gösterdiğini göreceksiniz. Şimdi söylersem doğru olmaz.
"KARDEŞİN KARDEŞİ LANETLEMESİ HOŞ DEĞİL"
- 17 Aralık'tan beri sadece operasyon kunuşuluyor. Bu olmasaydı ne konuşacaktık? Ne kaybettik?
Büyümeye sekte vurmaya çalışıldı. Kardeş olduğunu söyleyenlerin beddualarla kardeşlerini lanetlediklerini gördük. Adeta yerle yeksan ettiklerini gördük. Belki de en üzücü olanı budur. Her şeyin takdiri Allah'ın elindedir. Bir müminin mümine böyle bir bedduası olmaz. Allah'ın Kahhar-ı Mutlak ismiyle kimlere tecelli edeceği bellidir. Müslüman o kimsedir ki elinden ve dilinden Müslümanlar emindir. Bunu bildiğin halde bu tür bir bedduayı gönderiyorsun. Bu olmaz. Ondan sonra "Onu demek istemedi, bunu demek istedi" deniyor... Bu tür yaklaşım tarzı hoş bir tarz değil.