Başbakan Erdoğan Memur-Sen'nin düzenlediği toplantıda "Elinizde ne varsa ortaya koyun. Artık şapkasını alıp gidecek hükümet yok." dedi.
İşte Başbakan'ın konuşmasından önemli satır başları;
Memur-Sen kurulduğu günden itibaren merhum Akif İnan'ın çizdiği istikamette emeğin, hakkın, demokrasinin, milli iradenin barışın mücadelesini verdi. Özellikle 17 Aralık darbe sürecinde eğilmediğiniz, bükülmediğiniz, dimdik durduğunuz için 5 Aralık'ta Türkiye'nin saygın sivil toplum örgütleriyle birlikte gazete ilanı yoluyla akde vefanızı haykırdığınız için sizlere tek tek teşekkür ediyor, Allah hepinizden razı olsun diyorum.
12 EYLÜL VE 28 ŞUBAT VURGUSU
Burada bulunan tüm arkadaşlarımın bir kısmı 12 Eylül öncesi süreci darbeyi ve darbe sonrasını yaşadılar. Yine birçoğumuz 28 Şubat sürecini adeta iliklerimize kadar yaşadık. Memur-Sen'in gençleri, genç Memur-Sen'in üyeleri, belki o günleri yaşamadılar, tecrübe etmediler ama onlar da son 12 yılda Ak Parti'ye yönelik darbe girişimlerini, saldırıları, ithamları, iftiraları sabotaj ve provakasyonları yaşadılar.
"17 ARALIK DARBE GİRİŞİMİDİR"
İşte şu anda da hep birlikte 17 Aralık başarısız darbe girişimini yaşıyor, bir kez daha milli iradeye, demokrasiye yönelik bir saldırı girişimini yaşıyoruz. Burada özellikle gençlere, genç Memur-Sen'in üyelerine şunu altını çizerek söylemek istiyorum; darbeler Türkiye'nin değişmez kaderi değildir.
Darbeler her 10 yılda Türkiye'yi adeta donduran kısır döngü değildir. Adeta bir kısır döngü gibi Türkiye'yi darbelere mahkum etmek isteyenlere karşı mücadele veriyoruz.
"DİK DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Hükümetimiz kurulduktan sonra kirli birtakım darbe senaryoları yazdılar biz o senaryoları bozduk faillerini de hukuka teslim ettik.
Alışmışlardı. 16 ayda bir bu ülkede hükümet kurulsun. Çok partili dönemde ortalamayı aldığınızda bize kadar bu ülkede 16 ayda bir hükümet kurulur hükümet giderdi. Bizimle beraber Türkiye'de hükümetler normale döndü. Bunu bu ülkeye biz getirdik. Yahu 16 aylık hükümetlerle bir ülkede istikrar olur mu? Bir ülkede ekonomi demokrasi gerçekten yerli yerine oturur mu? İşte oturmuyordu. Oturmadığı için de mafyalar çeteler çıkıyor, istedikleri gibi hükümet kuruyor, istedikleri gibi hükümetleri indiriyorlardı. Partimizi kapatarak, bize Cumhurbaşkanı seçtirmeyerek milli iradeyi çiğnemek istediler. O tuzağı da millete giderek bozduk. Danıştay saldırısıyla bir kez daha milli iradeye demokrasiye savaş açtılar. İşte o oyunu da bozduk. Provakasyonları aydınlattık ve faillerini hukuka teslim ettik. Önce iltica dediler, sonra alakası yokmuş failleri ortaya çıktı, bunu kabullendiler. 17 Aralık darbe girişimi de aynı bu hevesle aynı gayeyle aynı niyetle yapılmak istendi. 12 yıl boyunca nasıl dik durduysak bu son darbe girişiminde de dimdik durmaya devam edeceğiz.
Bunlara boyun eğmedik. Bunlara eyvallah demedik. Sizlerin bize verdiği emanete alın sizin olsun diyerek ihanet etmedik. Hem bize hem milli kurumlarımıza yapılan saldırılara karşı göğüs gerdik. Tamamını hamdolsun püskürttük.
SES KAYITLARI
Türkiye'de son derece gizli ve sinsi bir şekilde bir şantaj çetesi kurulmuş. Ama tamamen keyfi bir şekilde hukukun temel kurallarını çiğneyerek binlerce insan dinlenmiş ve ses kayıtları depolanmış. İş adamına gitmişler elimizde ses kayıtları var demişler, ondan para almışlar. Kimi iş adamların hukuk işlerini çözmüşler, hukuksuz işlere bulaşmışlar. Gazeteciye gitmişler tehdit etmişler. Bu kayıtların bazıları servis edilmiş. Siyasetçiye gitmişler siyasi partileri dizayn etmişler. Gündellik rutin ses kayıtlarımız yayınlamaya başladılar, bundan bir şey çıkmaz.
"ŞAPKASINI ALIP GİDECEK HÜKÜMET YOK" AÇIKLAMASI
Biz bunları 28 Şubat'tan biliriz ama 28 Şubat'ta bu kadar ahlaksız olmamışlardı. Aldanmışız, gerçekten safmışız ben bu medyaya, CHP'ye, MHP'ye, paralel yapıya sesleniyorum. Geçti o günler. Sabah erken kalkanın darbe yaptığı günler geride kaldı. Manşetlerle hükümet kurma yıkma geride kaldı. Artık beşli çeteler devri geride kaldı. Artık öyle şapkasını alıp gidecek bir hükümet yok zaten benim şapkam da yok. Elinizde ne varsa ortaya koyun, hodri meydan diyorum.
KABATAŞ OLAYI
Kabataş'ta 8 ay sonra bir kadın üzerinden tarihin en alçakça linç girişimini yapıyorlar. Biz bu alçaklığını peşini bırakmayız, bunun hesabını da sorarız. Yüreğinde vicdanı olan böyle bir şey yapmaz. Bir yerlerden emir vereceğinize gelin vatanınıza ne yapmak istiyorsanız burada yapın. Niye buraya gelmiyorsunuz. Gelin buraya.
Malum gazetelerin tamamı Kabataş hadisesi diye bahsediyor. Yazıklar olsun sizin insalığınıza, ayrımcılığınıza. Kim kimin yanında duruyor her şey ortaya çıkıyor.