Umre kayıtları başladı...

Erzurum Müftüsü Hasan Çınar, umre kayıtlarının 28 Kasım itibariyle Erzurum müftülük binasında alınmaya başladığını açıkladı.

EKSİ25HABER / ERZURUM - Erzurum Müftüsü Hasan Çınar, umre kayıtlarının 28 Kasım itibariyle Erzurum müftülük binasında alınmaya başladığını açıkladı. 
Suudi Arabistan Hac Bakanlığının almış olduğu karara göre en fazla 14 günlük umre turları düzenleneceğini belirten Erzurum İl Müftüsü Hasan Çınar, "Vatandaşların maddi imkanlarının artmasıyla birlikte her geçen yıl hac ve umreye gitmek isteyenlerin sayısı biraz daha artmakta. Hacca gidemeyenler umreye gitmeyi tercih ediyorlar. İlçe, köy ve kasabada yaşayan vatandaşlarımız bulundukları yerdeki müftülüğe başvurularını yapabilirler. Öğretmen, öğrenci turu ile üç aylar (Recep-Şaban-Ramazan) Umre tur programı yapılacaktır" dedi.
LOHUSALIK HURAFELERİ KONUSUNDA AÇIKLAMALAR
Erzurum müftüsü Hasan Çınar, "Lohusalık hurafeleri" konusu hakkında yaptığı değerlendirmede, "Çocuğun kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse, ya arsız ya da hırsız olduğuna dair iddianın dinimizde kesinlikle olmadığını belirtti. 
Erzurum İl Müftülüğü'nde düzenlediği basın toplantısında Müftülük olarak uygulamaya başladıkları projelerle ilgili bilgi veren Müftü Çınar, Evde yatalak durumda olan hastaların tespiti ve bu hastaları evlerinde ziyaret etmenin bir din gönüllüsünün yapması gereken görevlerden biri olduğunu belirterek yapılan program çerçevesinde hastaların evlerinde ziyaret edildiğini söyedi.
Ayrıca Nenehatun Doğum Hastanesi olmak üzere merkez, kasaba ve köylerde yeni doğum yapan annelerin, kadın Kur'an kursu hocaları tarafından ziyaret edildiğini belirten Çınar, konuyla ilgili broşürler dağıttıklarını açıkladı.
"LOHUSALLIK SÜRESİNCE KILINAMAYAN FARZ NAMAZLAR KAZA EDİLMEZ"
Lohusallık süresince kılınamayan farz namazlar kaza edilemez, fakat Ramazan ayında tutulmayan oruçların kaza edileceğini belirten Çınar, "40 günden önce kanaması kesilen bir kadının lohusalıktan çıkmış demektir. Doğumdan sonra 40 gün geçtiği halde kan devam ederse, 41'inci günden itibaren bu kan lohusalık kanı değil, özür kanıdır. Bu durumda da yine boş abdesti almalıdır ve her vakit namaz için ayrı abdest alarak namazını devam etmesi gerekir. Lohusa olan kadın, kanaması devam ettiği süre içerisinde namaz kılamaz, oruç tutamaz, Kur'an-ı Kerim'i eline alamaz, kocası ile cinsel temasta bulunamaz. "dedi.
"ÇOCUĞA İSİM KONULMASI"
Yeni doğmuş çocuğa nasıl isim konulacağını açıklayan müftü Çınar," Çocuğa isim koyarken çocuğun babası, annesi, dedesi veya bir başkası çocuğu kucağına alır, kıbleye döner çve ayakta sağ kulağına ezanı, sol kulağına da kamet okur. Koydukları ismi de üç kere seslenerek söyler." dedi.
"ÇOCUĞUN KIRKI ÇIKMADAN TIRNAĞI KESİLİRSE, YA ARSIZ YA DA HIRSIZ OLURMUŞ DİYE BİRŞEY DİNİMİZDE YOKTUR"
Doğum yapan anneleri, lohusa ve bebeğin ilk 40 günüyle ilgili hurafelere inanmamaları konusunda bilgi veren Çınar şunları belirtti. Çınar, " Kırk basması veya lohusa anne ve bebeğinin 40 gün dışarı çıkmaması, Anneye al basmasın diye altın takılıp, kırmızı bezler bağlanarak, yatağının altına süpürge, makas gibi cisimlerin konulması, Çocuğun göbeği cami avlusuna gömülürse dindar, okulun bahçesine gömülürse alim, ahıra gömülürse malcı olacağına, ayrıca göbek, suya atılırsa huyu temiz, evin içinde bir yere gömülürse gözünün dışarıda olmayacağına inanılması va Çocuğun kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse, ya arsız ya da hırsız olacağına inanılması. Bu tür iddialar dinimizde kesinlikle yoktur kabul edilemez." şeklinde konuştu.

29.11.2013 15:19:15