DELİLER: Osmanlı kara ordusunda görevli bir askeri birliğin ismidir. 'Deli' adı verilen süvarilerden oluşan bu birlik, savaşlarda üstün cesaret göstermeleri ve farklı giyinme şekilleri sebebiyle bu isimle anılmıştır. Asıl olarak kendilerine kılavuz, rehber manasına gelen 'Delil' ismi verilmesine karşın, cesur ve korkusuzca düşmana atılmaları nedeniyle halk arasında deli olarak anılmışlardır. Deli adını almalarının sebebi, gönüllü 20-25 yaş arası gençlerden oluşmaları ve savaşlarda ordunun en ön saflarında çarpışmalarıydı. Bayraklarında "Kaderde ne varsa o gelir başa" yazılıydı.
SPARTALILAR: Spartalılar doğduklarından itibaren savaşçı olarak eğitilir ve başka da hiçbir iş yapmazlar. Mızrak ve kalkan kombinasyonunu ustalıkla kullanan Spartalılar, çok inatçı ve azimli savaşçılardı. Günümüze kadar gelmiş bir Sparta sözü, "Ya kalkanınla gel ya da onun üzerinde gel." der.
ŞÖVALYE: Kralın en sadık ve en eğitimli askerleri olan şövalyeler, dünyanın en zengin, en eğitimli ve en yenilmez birliklerinden biriydi. Muhteşem bir defans özelliğine sahiptiler çünkü vücutları komple zırhla kaplıydı. Ata bindikleri için savaş anında çok hareketlilerdi. Ayrıca çok iyi kılıç ustasıydılar.
VİKİNGLER: Avrupa'da terör estirmiş mızraklı, baltalı ve kılıçlı iri yarı barbarlardı. Genelde ani baskınları ve yağmalamalarıyla meşhurlardı. Hayatlarındaki herşey savaşla ilgilidir. Hatta savaşta öldüklerinde sonsuz bir savaşın içinde uyanacaklarına inanırlardı ve bu onlar için cezbedici bir olaydı.
NİNJA: Çoğunlukla efendilerinin huzurundan kovulmuş veya kendi istekleriyle ayrılmış samurayların, zaman içinde sayıca az olmalarını bir avantaj haline dönüştürmek için oluşturdukları gizlilik temelli savaş sanatı ninjalık olarak tarihte yerini aldı. Klasik katana ve yay gibi silahların yanı sıra diğer pek çok silaha karşı da büyük avantaj sağlayabilen silahlar geliştirmek ninjaların öncelikli işlerinden biriydi.
APAÇİLER: Tahta ve kemiklerden yapılan ilkel silahlar kullanan Apaçiler, Amerika'nın ninjaları gibiydiler. Gizli bir şekilde saldırıp rakibin boğazını keserlerdi. Çok iyi bıçak kullanırlardı ve tomahawk adını verdikleri savaş baltalarını kullanırlardı. Yüzyıllar boyunca güneydeki İspanyol kökenli Meksikalılarla savaşmışlar, bu savaşlar sırasında da iyice sert, acımasız ve vahşi tabiatlı bir karakter geliştirmişlerdi.
ROMALILAR: Romalılar, ordu stratejileri ve taktikler konusunda çok iyi eğitilmiş askerlerdi. Genelde ağır zırhlı piyadeleri kullanırlardı. Bu piyadeler büyük kalkanlar kullanırlardı ve kılıçla mızrağı aynı anda kullanan birliklerdi. Kullandıkları ekipmanın fazlalığı ve kalitesinden dolayı dünyanın en zengin ve en masraflı birliklerindendiler.
AZTEKLER: cesur ve acımasız savaşçılardı. Genelde hayvan gibi giyinirlerdi. Özellikle de jaguar ve kartal gibi. Topuz ve ok gibi ilkel silahları büyük ustalıkla kullanırlardı. Cuachicqueh adı verilen birlikler ise tamamen ölmeyi kabul eden asla geri adım atmayan savaşçılardı. Daha modern silahlar kullanan İspanyollar tarafından uygarlıkları yıkıldı.
MEMLÜKLER: Memlükler, daha sonraları İslamiyeti kabul etmiş Orta Çağ'ın güçlü devletlerinden biridir. Genelde Moğollar gibi at üzerinde ve okla savaşırlardı. Mısır gibi bir coğrafyada yaklaşık 300 yıl hüküm sürmüşlerdir.
MOĞOLLAR: Ulus denilen Moğol kâbile birliklerinin hepsi asker sayılırdı. Kabîleler sefere, kendi çadırları, hayvanları ve kadınları ile bir ordu gibi giderdi. Her kabîle kendini idâre ederdi. Silâhlarını kendileri yaparlardı. İşgâl ettikleri ülkeler, merkezî bir devletten idâre edilemeyecek kadar genişledi.
Kaynak: Haberler.com
26.04.2014 01:22:08