Kırmızı et alarmı...

Ülkemizdeki süt fiyatlarının düşük olmasından dolayı zarar edilmesinin kırmızı eti etkilediğini vurgulayan İlhan Ayhan, "Biz besiciler olarak danalarımızı, süt üreticilerimizden alıyoruz. Süt üreticileri de para kazanamadığı zaman anaçlarını kesiyor. Böylece hayvan sayısı azalıyor. Bu durumda kırmızı etin fiyatının da yükselmesi kaçınılmazdır" dedi.

 

 

Önceki yıl 14 milyon 694 bin olan büyükbaş hayvan sayısının geçen yıl 13 milyon 994 bine düştüğünü kaydeden İlhan Ayhan, "Hayvan sayısında 700 bin azalma var. Oysa ki 6 milyon hayvanımızın olması lazım. Ülke olarak besiciler ham hayvan bulmakta sıkıntı çekiyor. 2 yıl önce 2 bin 500 TL'ye aldığımızı besilik danalar şu an 4- 4 bin 500 TL arası. Bu fiyatların yükselmesi üretim maliyetimizi artırıyor. Ülke genelinde ırklarımıza baktığımız zaman günde 900 gram ile 1 kilo 200 gram arasında artış oluyor. Dünyada ise durum farklı. Saf kan ırklarda 1 kilo 500 gram ile 1 kilo 800 gram arasında günlük kilo artışını görmek mümkün. Bakanlık olarak ırklarımızın yeniden gözden geçirilerek coğrafi durumumuza göre tekrar projelendirilmesi gerekiyor."

 

 

İlhan Ayhan, "Köylerde 30 yaşın altındaki kardeşlerimizin bankadan ucuz besilik kredisi alarak üretime katkı sağlamalarını bekliyoruz. Sektörden kopan tekrar geri dönmüyor. Bu üreticileri korumamız lazım. Bu genç kardeşlerimize köyde istihdam sağlarsak, şehirlere göçün de azalacağını düşünüyorum" dedi.

 

 

Et fiyatlarındaki zamlarda besicinin suçu olmadığına da işaret eden İlhan Ayhan, "Mutlak surette üreticilerin korunması gerekiyor. Aksi takdirde, önümüzdeki yıllarda kırmızı et sıkıntısı çekeriz. İthal et de bu konuda çözüm olmaz. Biz ancak yerli üretimle ayakta kalabiliriz. Ayrıca, ülkemizdeki hayvanların tümünün kayıt altına alınması lazım. Ancak biz iki geri, bir ileri dansı yapıyoruz" diye konuştu.