Gülen Cemaati'nin lideri Fethullah Gülen'in kardeşleri,yeğenleri ve yakın akrabaları, memleketi Erzurum'a çıkarma yaptı. Palandöken
Kayak Merkezi'ndeki Polat Rönesans Otel'de düzenlenen basın toplantısına
Gülen'in erkek kardeşleri Seyfullah Gülen, Mesih Gülen, Kutbettin Gülen, Salih
Gülen ve kız kardeşi Fazilet Korucuk ile İstanbul, İzmir, Samsun başta olmak
üzere yurdun dört bir tarafından bulunan akrabaları ile yurt dışındaki
yakınları katıldı.
"ZULÜM VE HAKSIZLIK
KARŞISINDA SUSARAK DİLSİZ ŞEYTAN OLMAK İSTEMİYORUZ"
Basın açıklamasına, "Yakın tarihimiz bir âlim, kanaat önderi
ya da bir hareket hakkında bu denli organize bir iftira ve karalama
kampanyasına şahit olmadı. Biz bu tür kampanyaları şiddetle kınıyor ve
faillerini daha baştan ma'şeri vicdana ve Hakkın adaletine havale ediyoruz"
dedi
"İFTİRALAR YÜREĞİMİZİ
DAĞLIYOR"
"Hocamızı utandırmayacağız. Bir lokma bir hırka yaşamak
nedir bilmeyenler, devletin malını deniz görenler, muhterem büyüğümüze çamur
atmaya kalkıyorlar. Ama bilmeliler ki bu çamurlar onun dupduru hayatında asla
iz bırakmayacaktır" sözleriyle konuşmasını sürdüren Kemal Gülen, birkaç aydan
bu yana yürütülen iftira, yalan ve karalama kampanyalarının, yakınları ve
hısımları olarak kendilerini yürekten dağladığını ifade etti.
Kullardan vefa beklemeyi bile Allaha karşı vefasızlık
saydığını anlattığı Fethullan Gülen'e meydanlardan, ekranlardan, "Sahte
peygamber", "haşhaşi", "içi boş âlim müsveddesi" , "çete lideri" "virüs" ve
"kan emici sülük" gibi hakaretler yapıldığını savunan Gülen, şöyle konuştu:
Hele bir de bu hakaretleri demokrasi, şeffaflık ve insan
haklarını ağzına sakız eden siyasetçiler yapmıyor mu, işte bizim hayal
kırıklığımız burada başlıyor. Bunların, sanki yolsuzluk iddiaları yokmuş, sanki
rüşvet ve hırsızlık iddiaları ayyuka çıkmamış, sanki devlet kadroları bir yalan
üzerine hallaç pamuğu gibi atılmamış ,sanki adalet sistemi yerlerde sürünmek zorunda
bırakılmamış gibi bunca büyük problemi görmezden gelerek, gözlerini karartıp,hocamızı suçlamaları karşısında dehşete düşüyoruz. "Bin ömrüm olsa Efendimiz'in
saçının bir teline hepsi feda olsun" diyen bir zata yapılacak en büyük hakaret
ona "yalancı peygamber" demektir. Hâlbuki biz de milletimiz de peygamberi
delicesine sevmeyi ve peygamberane yaşamayı ondan öğrendik. Hâşâ sadece bu
peygamberlik iftirası bile insan tahammülünü aşıyor.
Fethullan Gülen'in bugüne kadar evlenmemesinin de seçim
meydanlarında dillere dolandığını ifade eden Kemal Gülen, "Evet, o evlenmedi
kendi ifadesi ile bütün ömrünü hizmete adamak istiyordu; bunu yaparken kimsenin
hakkına girmek istemiyordu. Ne var bunda? Bazı peygamberler, veli, müçtehit müceddid,ilim adamı veya sanatkârlar da evlenmemiş. Rabia işaretleri ile oy devşirenler
Rabia'tül Adeviye'nin de evlenmediğini bilmiyorlar herhalde. Dine, diyanete,millete hizmet etmek için veya çocukların, gençlerin halinden anlamak için illa
da evlenmek şart mı? Hepimiz onun evladıyız; sadece biz değil Asya'da,Afrika'da, Amerika'da binler, yüzbinler evladı var; bunlar olimpiyatlarda
stadyumları dolduruyorlar, bütün bu güzelliklere vesile olduğu için başta
hocamıza ve milletimize dua ediyorlar. Biz de ailesi olarak bu dua kervanına
katılıyor, Rabbimizin O'nu ve onunla birlikte yürüyen dost ve arkadaşlarını
koruyacağına inancımızı bir kez de burada tekrarlıyoruz" dedi.
"AMCALARIM ZATEN İÇERİ ALINDILAR"
Öte yandan basın toplantısında bir gazetecinin, "Başbakan,30 Mart sonrası için operasyon sinyali veriyor? Gülen Ailesi'nde bu operasyonun
bir tedirginliği, endişesi var mı?" sorusuna ise Kemal Gülen şu cevabı verdi:
Bu aile, 1980 ihtilalinden sonra yanı başımdaki Salih Amcam,Mesih amcam bir irtica, bir dinci ya da Müslüman olduğu gerekçesiyle zaten
içeri alındılar. Hocaefendi 1971 yılında içeri alındı. Bunlar içeri alınma
konusunda herhangibir tereddüt, endişe yaşamazlar. Çünkü yürüdükleri yolun hak
olduğuna, yaptıkları işin doğru olduğuna inanıyorlar.
Ama hiçbirşey yapmadan, Türkiye Cumhuriyeti'nin en verimli,ilim, irfan sahibi bu insanları elde bir delil olmadan "biz sizi içeri atmak
istiyoruz" derlerse de bu zorbalığa karşı yapabileceğimiz hiçbirşey yoktur,şeriatın kesti parmak acımaz efendim...
09.03.2014 17:34:08