CHP İLE İŞBİRLİĞİ İDDİASI
Yerellerde adaylarımız kamuoyu önünde bir araya gelip açık ittifaklar yapabilirler. Ama kapalı kapılar ardındaki ittifak ilkesizlik olur. Halen de bazı yerler için böyle açık ittifaklar neden olmasın diyoruz. Ama açık, şeffaf, ilkeli olacak.
BAZI YERLER NERELER?
Metropoller olabilir, bazı küçük şehirler olabilir. Biz buralarda BDP olarak görüşülmesi taraftarıyız. Ama yerellerde adaylar arası ittifak olur, partiler arası değil. Genel merkezler arasında bir ittifak mümkün değil. Bunu tartışmayız bile. Yerellerde adaylar bir araya gelmek istiyorsa biz bunu tartışabilir, destekleriz.
ÇÖZÜM SÜRECİ ÇALIŞMALARI
Çözüm süreciyle ilgili umutsuz karamsar bir durumda değiliz. Ancak şöyle sıkıntılı bir tablo var. Başbakan bütün Türkiye'deki demokrasi adına ilerleme süreçlerini hep kendine yonttu. Partisini ve kendisini güçlendirmek için kullandı. Ab sürecini,PKK'nın ateşkes süreçlerini, Ergenekon, KCK operasyonlarını, Gezi direnişini son olarak 17 Aralık operasyonunu. Bu defa da 17 aralık operasyonu ile ilgili yaptığı hamleler derin paralel yapılarla hesaplaşma, yolsuzluk, hırsızlıkla hesaplaşma adına yapılmış hamleler değil. Bu dolaylı olarak çözüm sürecinin ruhunu zedeliyor, zehirliyor. Çünkü çözüm süreci demokrasi adımları üzerine inşa edilirse ancak sağlam ilerleyebilir. Görüşme trafiği açısından bariz bir sıkıntı olmasa da çözüm sürecinin geleceği açısından şu anda atılan adımlar bir tehlike oluşturuyor. Bu konuda biz AKP'yi uyarıyoruz. Bunlar çözüm sürecinin perspektifine de ruhuna da aykırıdır.
ÇÖZÜM SÜRECİ PAKETİ
Hayır. İlettik bunu. Bu paketin içine de olabilir ayrı bir paket içinde de olabilir. Ama çözüm ya da müzakere sürecinin yasasını hükümet henüz gündemine almış değil. Şu anda telaşla kendilerini koruyabilecek düzenlemeleri yapıyorlar. Biz seçime kadar bu konuda ısrarcıyız ama görünen o ki seçimden önce bu tür adımlar atılmayacak gibi görünüyor.
'YENİDEN FORMATLANACAĞIZ' MESAJLARI ALIYOR MUSUNUZ?
Yok. Bizim mesajımız herhangi bir yeni ilişki üzerine verilmiş mesaj değil. Daha çok şudur; Başbakan çözüm sürecini, barış kavramını topluma karşı bir şantaj veya bir baskı aracı olarak kullanmasın. Toplum da şunu hissetmesin. 'Bu adam giderse silahlar konuşur, dolayısıyla barışa sahip çıkma adına biz buna sahip çıkalım. Yolsuzluğu hırsızlığı da görmeyiverelim...' Biz toplumun bu duygu içinde olmasını istemiyoruz. Barış Başbakan'ın iki dudağı arasında değildir. Giderse de Kürtler illa silaha sarılır diye bir şey de yoktur. Biz sonuna kadar barış ve müzakere süreçlerinin arkasında olacağız. Kişiye bağlı barış arayışı da bir yere kadardır. Kurumsal olması lazım ve devlet aklının o süreci sürdürebilmesi yönetebilmesi lazım. Arkadaşlarımız müzakerelerle ilgili taslağı hazırladılar. Müzakerenin yasal zemini dediğimiz yasa. Bizim önerimiz bu günlerde parlamentoya sunulacak. Barış müzakerelerinin ne demek olduğu, amacının ne olduğu, nasıl yürütüleceği, sadecePKK ile devlet arasında olan değil bundan sonrada olası toplumsal barış arayışlarında nasıl müzakere mekanizmalarının olacağına dair bir kurumsal yapı, bu kanunla müzakereleri yürütecek bir yapı öneriyoruz.
ÖCALAN YENİDEN YARGILANMALI
* Yakınlarda bir İmralı ziyareti görünüyor mu?
- Cumartesi büyük ihtimalle olabilir. Aynı heyet gidebilir.
* Yeniden yargılanma için Şeyh Sait dediniz, Deniz Gezmiş dediniz ama Abdullah Öcalan'ın adını anmadınız!
- Anmış olayım. Ben yaşamayanları saydım.
* Öcalan'ın morali nasıl, görüşmede futbol maçları da konuşuyor musunuz?
- Heyetin tuttuğu notlara bakarak söylüyorum, öyle sosyal, güncel meseleler konuşulmuyor. Morali genelde iyi. Çok siyasi bir kişilik. Görüşmelerin neredeyse yüzde 95'i siyasi konuları tartışmakla geçiyor ve çok ciddidir konuşurken, değerlendirme yaparken. Aralarda böyle 5-10 dakika genel sohbetler olur. O da geyik muhabbeti değil diyelim. Heyete aktaracağı herşeyi önceden hazırlamış oluyor. Zamanı iyi kullanıp, saati de önüne koyup her başlığa belli bir dakika ayırıyor. Görüşmeler bu şekilde planlı programlı oluyor. Ama maç izliyor mu? Televizyonu var, izliyordur. Galatasaray taraftarı, kaçırmaz bence ama konuşmuyor bizle onu.
DENİZİN ORTASINDA KALDIK
* Görevliler süre uzayınca sizi uyarıyor mu?
- Özellikle kış aylarında geri dönüş saati gecikince, rüzgar ve dalga meselesi; sıkıntılı olacağı için yetkililer görüşmenin planlanan saatine yakın bir zamanında hatırlatıyorlar 'hava bozuyor' diye. Biz de görüşme saatine riayet ediyoruz. Sonuçta o dalgalarla dönen biziz. Koster bir defa bozuldu. Kaldık denizin ortasında.
* Hava yolu ile gitmeyi düşünmediniz mi?
- Biz düşünüyoruz, onlar düşünmüyor. Hava yoluyla gitmek istediğimizi söylüyoruz. Helikopterle gitmeyi tercih ederiz.
06.02.2014 20:00:23