Davutoğlu'nun '8 Haziran' planı

Başbakan Davutoğlu, 8 Haziran'da öncelikle devreye alacakları yapısal konuları içeren 10 maddeyi tespit ettiklerini belirterek, bunun ilk üç sırasında anayasa, Çözüm Süreci, toplumsal uzlaşının yer aldığını bildirdi.

Davutoğlu, 8 Haziran'da acil devreye alacakları 10 maddeden dördüncüsünün ekonomide yapısal reform, beşincisinin istihdam, altıncısının değişik toplum kesimlerinin taleplerini çözmek, yedincisinin şeffaflıkla ilgili yasayı devreye sokmak, sekizincisinin yargı reformu, dokuzuncusunun yıpranan bürokrasiyi yeniden yapılandırmak ve sonuncusunun da bütün şehirlerin yeniden yapılandırılması için ayrı master planı hazırlamak olduğunu bildirdİ.
Başbakan Davutoğlu Habertürk'te soruları yanıtladı.

İşte açıklamalarından satırbaşları;

8 Haziran'da önecelikle ele alacağımız yapısal konuları içeren 10 maddeyi tespit ettim. Bir kısmı hemen yapılacak, bir kısmı süreç içerisinde gerçekleşecek bir yaklaşım. Bu 10 maddeyi başlıklarıyla sıralayayım.

Birincisi Anayasa. Seçim neticesi ne olursa olsun buradan da muhalefet partilerine sesleniyorum; Türkiye artık 12 Eylül anayasasını taşıyamıyor. 8 Haziran'dan itibaren muhalefet partilerine çağrı yapacağım, gerekirse bir araya gelelim şimdiden söylüyorum, bunu davet olarak kabul edebilirler, birlikte oturup şimdiye kadar gerçekleşmemiş bir şeyi yapmaya çalışalım; sivil bir anayasa.

İkincisi, çözüm süreci. Seçimin neticesi ne olursa olsun çözüm süreci istikametinde devam edecek. Yeni durumu değerlendirerek kurmuş olduğumuz çözüm süreci mekanizmasını hemen işletmeye başlayacağız. Yeni hükümet ilk toplantısından sonra çözüm süreci ile ilgili atılacak adımlar konusunda bir şekilde devamlılık sürecek.

Üçüncüsü, toplumsal uzlaşı. Bütün toplum kesimlerinin görüşlerini de ifade edeceği bir iletişimin canlı olacağı bir dönem. Yani derdi olan herkesle yeni bir iletişim kanalının açılması.

Dördüncüsü, ekonomide yapısal reform. Bu çerçevede 25 öncelikli dönüşüm programını açıkladık. Ekonomide yapısal dönüşümü takip eden bir mekanizma kuracağız.

Beşincisi, istihdam. Bu seçim çerçevesinde bütün Türkiye'yi gezdiğimde gördüm ki, birçok sorun var ama bizim geleceğe dönük en önemli meselemiz ekonomi, istihdamı artırmak.

Altıncısı taşeron sorunu çözülecek.

Yedincisi emekli gelirlerinde düzenleme yapılacak. Şeffaflık yasası devreye sokulacak.

Sekizincisi, yargı reformu. Türkiye'de yargının kendini yenilemesine ihtiyaç var. Yargı reformu stratejisini adım adım uygulayacağız.

Dokuzuncusu, bürokrasi ehliyet, liyakat şeklinde yeniden düzenlenecek.

Onuncusu, şehirler yeniden yapılandırılacak.


ÇÖZÜM SÜRECİ: SİLAHI BIRAKACAKLAR MI BIRAKMAYACAKLAR MI BİZE SÖYLEMELERİ LAZIM

Çözüm sürecinin kilitlendiği yer; silahlar bırakılacak mı bırakılmayacak mı? Bize çıkıp söylemeleri lazım. Biz silahları bırakacağız dedikleri takdirde her şey konuşulur hiçbir sınır tanımadan. 8 Haziran'dan sonrası kimi muhatap alacağımızı gözden geçireceğiz. Siirt'deydim bana isimlerini verdiler. 5 genç dağa kaldırılıyor. Aileleri tehdit ediliyor. Muhtarlar tehdit ediliyor. Tabi biz bunların karşısında tedbir alacağız. 1 Ekim'de görüştüğümüz Demirtaş, eğer 6 Ekim'de ayaklanın diye tweet atıp, silahlanın diye tweet atıyorsa burada bir niyet problemi var demek. Bizim açımızdan çözüm sürecinde kesintiye uğrayan şey, bununla ilgili olarak belli tarafların kendi gündemlerini dayatmaları. Silahsızlanma... Bir kere duydunuz mu Demirtaş'tan artık silahı gömmemiz lazım dediğini gördünüz mü? HDP'ye destek veren aydınlar ki çoğunu tanıyorum, o destek mesajının içinde HDP PKK ile arasına mesafe koysun diyebiliyor mu? Çözüm sürecinin kilitlendiği yer burası. Silahları bırakacaklar mı bırakmayacaklar mı? Ama benim elimde silah olacak, ben de bu silahı istediğim zaman kullanacağım. 7 Haziran'da barajı aşmazsam silah kullanacağım yaklaşımına gelirse, çözüm süreci devam eder, muhatap olma nitelğini bu unsurlar kaybeder.


31.05.2015 12:52:10