BİZDE YANLIŞ BİLDİĞİ DOĞRULARI YAZALIM
1945'DE KAYAK VARDI? 2011'DE DOĞALGAZ
Galat-ı Meşhur (Doğru bildiğiniz yanlışlar) kitabında Erzurum'un 2011 Kış Oyunları altyapısının olmadığını iddia eden Soner Yalçın'ın Erzurum'la ilgili göz göre göre yazdığı yalan ve iftiralarının aksine Erzurum doğalgazla 2004 yılında tanıştı. Kış oyunlarının düzenlendiği 2011 yılında ise şehrin yüzde 70'i (gecekondu mahalleleri hariç) doğalgaz kullanıyordu. Oyunların sürdüğü 27 Ocak-6 Şubat tarihleri arasında da ne bir sporcudan, ne de FİSU delegelerinden hava kirliği ile ilgili hiçbir şikayet gelmedi. Altyapı konusunda da sadece Türkiye'nin değil dünyanın sayılı kayak merkezleri ne sahip olan Erzurum sadece Türk uzmanların değil dünyadaki tüm kayak otoritelerinden de tam not aldı.
ERZURUM'DAKİ KAYAK MERKEZLERİNİ DİĞER İLLERDEN AYIRAN ÖZELLİKLER
Erzurum, Soner Yalçın'ın iddia ettiğinin tam aksine, Türkiye'de kayak altyapısı en eskiye dayanan en sağlam olan il konumunda. Dünyanın en uzun kayak pistlerinin bulunduğu Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezleri'ne sahip olan kent, kayak sezonunun en irken başlayıp, en geç bittiği illerinde başında geliyor. Suni kar sistemleri ve gece kayağıyla da tüm kayakseverlere ilkleri yaşatıyor.
ERVAK VE ŞEHİRDER'DEN YALÇIN'A TOKAT GİBİ CEVAP
Araştırmacı/gazeteci Soner Yalçın'ın Erzurum'la ilgili iddialarına Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) Başkanı Erdal Güzel ve Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) Başkanı Murat Ertaş'tan tokat gibi cevap geldi. ERVAK Başkanı Güzel, Türkiye'de "Uludağ,Erciyes,Kartaltepe gibi hazır tesisler varken Erzurum'un seçilmesini kimse anlayamadı" demek bilgi eksikliğinin ve ön yargının bir ifadesidir"dedi.
Erzurum'un bu potansiyelinin değerlendirilmesi ve uluslar arası kış turizm merkezlerinden biri olması bölgenin kalkınması açısından hayati önem arz ettiğini de ifade eden Güzel, "Coğrafi yapısı ve uzun kış mevsimiyle Erzurum, kış sporları için dünyanın en ideal merkezleri arasındadır.Erzurum'un bu potansiyelini değerlendirmesi ve uluslar arası kış turizm merkezlerinden biri olması bölgenin kalkınması açısından hayati önem arz etmektedir.Bölgeler arasındaki gelir dağılımını dengelemek, gelişmişlik farkını azaltmak ,metropollere olan göç dalgalarını önlemek devletin görevleri arasındadır.2011 Üniversiteler arası kış oyunları bu düşüncenin hayata geçirilmesi için önemli bir adım olmuştur. 2011 Kış Oyunlarının Erzurum'a kazandırılması konusunda şehrin yeterince avantajı vardır. Türkiye'de "Uludağ,Erciyes,Kartaltepe gibi hazır tesisler varken Erzurum'un seçilmesini kimse anlayamadı" demek bilgi eksikliğinin ve ön yargının bir ifadesidir. Bu çelişkili yaklaşımla, olaylara bakılınca , ülkede Yaz Oyunları'nın yapılabileceği bir takım hazır tesisler varken bu oyunlara ev sahipliği yapan Trabzon,Mersin ve İzmir'e neden bir takım yatırımlar yapıldı denebilir mi? Nasıl olsa Erzurum da havaalanı var Erzincan'a havaalanına ne gerek var diyebilirmiyiz? İstanbul, ülkenin en fazla turist çeken şehridir diye Antalya'ya yapılacak turizm yatırımlarına karşımı çıkacağız? Bu mantık, gelişmiş bölgeler iyice gelişsin,ekonomik sıkıntılar içerisindeki bölgeler yerinde kalsın düşüncesini yansıtır niteliktedir. 2011 oyunlarının yapılması için Erzurum'un seçilmesi bilinmeyen bir potansiyeli ortaya çıkarmak Palandöken'i dünyaya açmak ve Türkiye'nin en fakir bölgesi olan Kuzeydoğu Anadolu'ya ekonomik bir kapı açmaktır. 2011 için Erzurum'a gelen kış sporları uzmanları dahi, iklimi ve coğrafi yapıyı gördüklerinde "Tanrı burayı kış sporları için yaratmış" dedikleri halde, 2011 kış oyunları için neden Erzurum seçildi demek anlaşılabilir değildir. Kısa sürede yapılan tesislerde bir takım teknik sıkıntılar yaşanmıştır ve doğrudur. Bunun müsebbibi Erzurum ve Erzurumlu değildir. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkılan birkaç gecekonduyu atlama kuleleri ile ilgilendirip yoksulların evleri yıkıldı demek,kesilen ağaçların yerine dikilen on binlerce ağaçtan haberdar olmamak,Erzurum da hava kirliliğini abartarak sanki şehirde insanlar gaz maskeleriyle dolaşıyorlar izlenimini vermek Erzurum'a yapılan büyük haksızlıktır. Erzurum'un ve bölgenin ekonomik alanda çıkış yollarından biri şüphesiz kış turizmidir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi devlet politikasıyla ilgilidir. Cumhuriyetin kurucu ruhuna ev sahipliği yapan Erzurum ne yazı ki uzun yıllardan beri ihmal edilmiş bir haldedir. Bu ihmalin çeşitli sebepleri arasında Erzurum'u ve bölgeyi yeteri kadar tanımayan, Milli Mücadele Kahramanlarından Erzurumlu Ütgm. Kara Fatma'yı İzmitli olarak bilen ve Galat-ı meşhurların peşinde koşan zihniyetin payı az değildir"diye konuştu.
1937 YILINDA İLK KAYAK MÜSABAKALARI ERZURUM'DA YAPILDI
Soner Yalçın'a tarih dersi de veren Güzel, "Tarihimizde canımızı yakan sahnelerinden biri şüphesiz Sarıkamış harekatıdır( 1914). On binlerce vatan evladının şehit olduğu bu savaşta ,Rus ordusunda bulunan kayak birlikleri askerimize büyük kayıplar verdirmiştir. Harekât kabiliyeti açısından üstünlük sağlayan bu kayak birliklerinin farkına varan yetkililerin, askeri maksatlı kayaklı kıtalar kurma düşüncesine girmeleriyle, 1915 yılı başlarında Avusturya'dan getirilen uzmanlar vasıtasıyla Erzurum da modern kayakçılığın temelleri atılmıştır. İstanbul'da yaptırılan kayaklar Erzurum'a getirilmiş, Kiremitlik Tabyası civarında kayak eğitimine başlanmış ve ilk başta 30 kayakçı ile kayak eğitimi yapılmıştır. Milli Mücadele yıllarında Kazım Karabekir Paşa'nın gayretleriyle Erzurum da kayak ve paten sporları ön plana çıkarılmış, sivillere de kayak yapma imkanı sağlanmıştır. 1937 yılında ilk kayak müsabakasının yapıldığı Erzurum da kış sporlarına ilgi o kadar artmıştır ki 1945 yılında şu an atlama kulelerinin bulunduğu kiremitlik tabyası mevkiinde 17 m yüksekliğinde ve 45 m boyunda tahta atlama kulesi yapılmıştır. Bu yüzden Ülkemizde kayak sporunun ilk yapıldığı yer Erzurum'dur diyebiliriz" şeklinde konuştu.
ERTAŞ: ERZURUM, TÜRKİYE'NİN YÜZ YILLIK KIŞ SPORLARI MERKEZİDİR
Soner Yalçın'ın Erzurumla ilgili ifadelerine bir sert tepki de ŞEHİRDER Başkanı Murat Ertaş'tan geldi. Yalçın'ın Erzurum'u rencide edecek yanlış ve haksız cümleler kullandığını belirten Ertaş, şu ifadeleri kullandı;
"Soner Yalçın, "Galat-ı Meşhur" adlı kitabının bir yerinde Erzurum'daki Atlama Kuleleri'nin toprak kayması sonrası çökmesini bir gazeteci araştırmacılığı ve duyarlılığıyla verirken Erzurum'u inciten bir iki cümle kullanmış. Bunlardan biri 2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları'nın ve bu oyunlar gereği yapılan yatırımların Erzurum'a verilmesini kimsenin anlamadığını söylemiş. Ona göre, altyapısı hazır olan Kayseri, Kartalkaya ve diğer kayak merkezleri dururken? Diğeri yine kendince Erzurum'da yakıt olarak kömürün kullanılmasından dolayı hava kirliliğinin sporcu sağlığını tehdit ettiğini belirtmiş.
Birincisi, Erzurum Türkiye'nin 100 yıllık kış sporları merkezidir.1915'te Enver Paşa'nın Sarıkamış Harekâtı sırasında kurduğu "kayaklı müfreze"den, 1920'lerin hemen başında Kâzım Karabekir Paşa'nın çocuklara ve halka yönelik kayak eğitiminden bu yana Erzurum'da kayak yapılmaktadır. Hatta Türkiye'nin ilk kayakla atlama kulesi (Halk "Rampa" der.)1949'da Erzurum'da Küçük Kiremitlik Tepe'ye yapılmış, 1980'lere kadar bu rampadan ulusal ve zaman zaman uluslararası kayakla atlayış organizasyonu düzenlenmiştir. 2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları öncesi yapılan Atlama Kuleleri'nin, tarihi rampanın bulunduğu tepenin hemen yanına yapılmasının altında şehrin 60 yıllık "Rampa ve Kayakla Atlama" hafızası vardır, diyebiliriz.
Atlama Kuleleri'nin yapılacağı Büyük Kiremitlik Tepe'nin zemin etüdü, tesislerin mühendislik yanları, ihale koşulları ve sonuçları elbette bizim bileceğimiz iş değil. Bu konular teknik konular, uzmanları bilir. Bir araştırmacı gazeteci, inşaat ve ihale süreciyle ilgili bir konuda elbet hassasiyet gösterecek, sorular soracak ve kendi üslubunca sorgulamalar yapacak, buna eyvallah; ancak burada Sayın Yalçın gazeteci hassasiyetiyle ele aldığı bir konuda Erzurum'u rencide edecek yanlış ve haksız cümleler kullanmıştır.
Ne yani 2011'e kadar hangi şehirde curling salonu vardı, Türkiye'de nerede atlama kuleleri vardı, hangi şehirde farklı kapasitede birden çok olimpik buz pateni tesisleri vardı, hangi şehirde Palandöken'deki gibi uzun ve uygun kayak pistleri var? Sayın Yalçın'ın saydığı kayak merkezlerinin hangisi hangi alt yapıyla Erzurum'dan ve Palandöken'den daha hazırdı? Yoksa lisanslı sporcu sayısıyla mı? Açıkçası merak ettim. Acaba Sayın Yalçın alt yapı derken sadece kayak merkezlerindeki otel sayılarını mı kast etti? Evet, anlamadım.
Erzurum kayak tarihiyle, lisanslı sporcu(kış sporları) sayısıyla, kayak pistleri ve merkezleriyle, Palandöken'iyle, 1949'dan beri alışkın olduğu kayakla atlama kabiliyetiyle Türkiye'de kış sporlarına alt yapısı en uygun şehirdir.
Erzurum'la ilgili diğer yanlış cümlesi, Erzurum'da kömürün kullanılması. Evet, Erzurum'da kömür kullanılıyor. Hemen her şehirde olduğu gibi gecekondu mahallelerinde o tarihte doğalgaz altyapısı bulunmadığı için tercih edilen yakıt kömür. Ancak Erzurum 2004'ten bu yana doğalgaz kullanmaktadır. Kışın hava kirliliğinin olmasında kömür kullanımı kadar başka etmenler de var.
Netice itibariyle, Soner Yalçın'ın bu iki önyargısı biz Erzurumluları üzmüştür. Bahsi geçen konularda yanlış tespit etmiş, yanlış ifadelerde bulunmuştur."
13.07.2016 12:05:12